Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın, Türkiye’nin dördüncü sondaj gemisi Abdülhamid Han’ın önümüzdeki ay Akdeniz’de faaliyetlerine başlamasının planlandığını açıklaması, Atina’da endişe yarattı.
Fuat Oktay’ın, KKTC’deki 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarında yaptığı konuşmada “Abdülhamid Han” ile ilgili sözleri üzerine, Yunan başkentinde “Türk sondaj gemisi Akdeniz’in neresinde faaliyet gösterecek” sorusuna cevap aranıyor. Bu çerçevede, Atina’da “Abdülhamid Han”ın rotası ile ilgili, Yunanistan için “iyi, az kötü ve çok kötü” olarak tanımlanan üç senaryo dolaşıyor:
ÜÇ İHTİMAL HESABI
İYİ SENARYO: Geminin Türk karasuları içinde faaliyet göstermesi.
AZ KÖTÜ SENARYO: Türkiye ile KKTC arasındaki bölgede sondaj yapması.
ÇOK KÖTÜ SENARYO: Doğu Akdeniz’de 2020 yılında “Oruç Reis” krizinin yaşandığı bölgede faaliyet göstermesi.
“Abdülhamid Han”ın en geç 15 Ağustos’ta Akdeniz’e açılacağı hesapları yapılan Atina’da “az kötü senaryo” ihtimalinin daha yüksek olduğu öne sürüldü. Bu durumda, Türk sondaj gemisinin, Kıbrıs Rum yönetiminin tek taraflı ilan ettiği münhasır ekonomik bölge’nin (MEB) 6’ncı numaralı parselinin kuzeyinde kalacağı tahminleri yürütüldü.
MEİS’TE TOPLANDILAR
Bu arada, “Dünya Parlamentolararası Helenizm Birliği”nin düzenlediği “Deniz Hukuku” konulu toplantı Türkiye’nin Antalya ilinin Kaş ilçesinin karşısındaki Yunanistan’ın Meis Adası’nda başladı. Yunan hükümeti tarafından 1996’da kurulan bu örgütün Meis’teki etkinliğinde, konuşmacılar arasında Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile Savunma Bakan Yardımcısı Nikos Hardalias da bulunuyor. Toplantıya, ABD, Kanada ve Avustralya’dan gelen Yunan asıllı eski milletvekilleri de katılıyor. Yunan medyasında, Hardalias’ın, Meis Adası’nda askeri birlikleri de ziyaret edeceği belirtildi. Meis, Yunanistan’ın 1947 Paris Antlaşması’na aykırı şekilde silahlandırdığı adalar arasında bulunuyor.
ORUÇ REİS KRİZİ NEYDİ
Ağustos 2020’de Antalya açıklarında doğalgaz arama çalışmaları yürüten Oruç Reis’i engellemeye çalışan Yunan savaş gemilerine Türk donanması müdahale ederek, uzaklaşmalarını sağlamıştı. Diyalog yolunun açılmasıyla iki ülkeyi savaşın eşiğine getiren kriz rafa kaldırılmıştı.