Tunus Meclis Başkanlığı: Kays Said’in kararı kabul edilemez
Meclis Başkanlığından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Said’in duyurduğu “hükümet sistemi değişikliği için 25 Temmuz 2022’de Anayasa referandumu, 17 Aralık 2022’de erken genel seçim ve Meclisin seçimlere kadar kapalı kalması” yönündeki kararları değerlendirildi.
Açıklamada, Cumhurbaşkanı Said’in aldığı kararların Anayasa’ya aykırı olduğu ve Meclis çalışmalarının bir yıl daha askıya alınmasının kabul edilemeyeceği belirtilerek, böyle bir prosedürün meşru olmadığı kaydedildi.
Ülkede derinleşen krizden çıkışın istisnai tedbirlerin derhal iptal edilmesinden geçtiğine dikkati çekilen açıklamada, Tunus’un geleceğini hep beraber belirlemek için kapsamlı bir ulusal diyalog yoluna gidilmesi gerektiği ifade edildi
Açıklamada ayrıca, demokratik yollarla ve özgür halk iradesiyle seçilen Meclisin savunulması için milletvekillerinin barışçıl ve meşru mücadele hakkının bulunduğu vurgulandı.
– TUNUS’TAKİ SİYASİ KRİZ
Tunus Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz’da Meclisin çalışmalarını dondurması ve başbakanı azletmesinin ardından 22 Eylül’de de bazı yeni kararnameler yayımlamıştı.
Bu kararnamelerle cumhurbaşkanının yasama ve yürütme yetkisi genişletilmiş, ayrıca yasa tekliflerinin Anayasa’ya uygunluğunu denetleyen geçici komisyon da feshedilmişti.
Said’in aldığı tüm bu kararlar, ülkede bir tür “istisnai durum” oluşmasına yol açmıştı.
– SAİD’İN “REFERANDUM” VE “ERKEN SEÇİM” KARARI
İstisnai durumdan çıkış için 13 Aralık’ta bir yol haritası açıklayan Said, 25 Temmuz 2022’de hükümet sistemi değişikliği için Anayasa referandumuna, 17 Aralık 2022’de de erken genel seçime gidileceğini bildirmişti.
Said, 25 Temmuz 2021’de aldığı “olağanüstü kararlar” doğrultusunda çalışmalarını dondurduğu Meclisin ise 17 Aralık 2022’de yapılacak erken genel seçimlere kadar kapalı kalacağını söylemişti.
Ülkede Ocak 2022’de “ulusal diyalog” sürecinin başlatılacağını aktaran Said, çevrim içi ortamda işleyecek bu sürecin 20 Mart’a kadar devam edeceğini kaydetmişti.
Tunus’ta Said’in 25 Temmuz’daki kararlarına karşı çıkan birçok siyasi ve sivil toplum kuruluşu uzun süredir geniş kapsamlı “ulusal diyalog” çağrısı yapıyor.