CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, artan intihar vakalarını TBMM gündemine taşımış; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle 7 Nisan 2022 tarihinde TBMM Başkanlığı’na soru önergesi vermişti. Gürer, son 5 yılda kaç kişinin intihar ettiğini, en çok intihar vakası görülen meslek gruplarının ne olduğunu, intihar vakalarının önlenmesine yönelik çalışma olup olmadığını sormuştu.
İçişleri Bakanı Soylu, Gürer’in soru önergesine 25 Temmuz’da yanıt verdi. Soylu, “Yaşam hakkı, kişinin sahip olduğu ve doğuştan getirdiği, diğer tüm hak ve özgürlüklerini kullanabilmesini sağlayan temel haktır. Bu temel hak Anayasa’nın 17’nci maddesinde ‘Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir’ şeklinde hüküm altına alınmıştır. Ayrıca yaşam hakkı, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile de güvence altına alınmıştır. Meydana gelen her türlü intihar olayları adli süreç içerisinde yürütülmekte olup intihar olaylarıyla ilgili istatistiki verilere TÜİK’in resmi internet adresinden ulaşılabilmektedir” dedi.
“VERİLER OLUMSUZ İSE ADRES TÜİK OLUYOR”
Gürer, Soylu’nun adres gösterdiği TÜİK’in güncel verileri paylaşmadığını belirterek, “Bakanlar işine gelen verileri paylaşıyor, işine gelmeyeni vermekten kaçınıyor. Verilerin ilk elden belirleyicisi, müdahale edeni İçişleri Bakanlığı. TÜİK de verileri bu bakanlıklardan alıyor. Veriler olumsuz ise adres TÜİK oluyor. Orada güncel veriler yayınlanmadığı içinde sözde zaman kazanıp verileri açıklamamış oluyorlar. Yaşanan ve acı ile sonuçlanan olaylar veri açıklamamakta ortadan kalkmıyor. Çözümü ve olmaması için ne yapılıyor. Ne yapılmalı? İnsan canına mal olan böylesi hassas konuda verilere dayalı, nedenleri ile mücadele gerekirken güncel bilgilerle duruma vakıf olunması sorunun boyutunun değerlendirilmesinde önemlidir” dedi.
“2019’DA ÜLKEMİZDE 748 KİŞİ GEÇİM SIKINTISI NEDENİYLE CANINA KIYMIŞTIR”
Gürer, intihar vakalarının istatistiksel verilerine bakıldığında TÜİK’in resmi internet sitesinde en son 2019 yılına ait vakaların yer aldığının altını çizerek, şunları ifade etti:
“Vakalar incelendiğinde 2019 yılında 3 bin 406 intihar vakası meydana gelmiş, bunların 2 bin 626’sı erkek, 780’ı kadın olarak kayıtlara geçmiş. İntihar vakalarının yüzde 30’una yakının nedeni bilinmemekle birlikte, yüzde 9,4’ü geçim sıkıntısından kaynaklandığı belirlenmiş. Bu oranda 748 kişiye denk gelmektedir. Diğer bir ifadeyle 2019 yılında ülkemizde 748 kişi geçim sıkıntısı nedeniyle canına kıymıştır. Aile geçimsizliği nedeniyle intihar edenlerin oranı ise yüzde 3,7 olarak hesaplanmış bunun rakamsal karşılığı da 30’u kadın, 97’sı erkek 127 kişi olarak kayıtlara geçmiştir.”
“SOSYAL DEVLET EKONOMİK KRİZ İLE BUNALAN AİLELERE DESTEK OLMALIDIR”
İntihar vakaları bir adli vaka deyip geçilecek konu değildir. Çok boyutlu nedenleri yanında siyasi iktidarında sorumluluğu vardır. Ülke yönetenler oluşan mağduriyetleri çözmek için o görevlerdedir. 2019 yılından sonra artan ekonomik krizin aile dokusuna etkisi, boşanmalar ve intiharlara üzerinde yansıması çok boyutlu incelenmelidir. Sosyal devlet özellikle ekonomik kriz ile bunalan ailelere destek olmalıdır. Bakanlıkların yaptıkları sosyal destek paketlerinde yer alan yardımlar neden yoksulluktan dolayı intihar edenlere ulaşmamıştır, bu konu da ayrıca araştırılması gereken bir durumdur. Ülkemizde intihar vakalarındaki artışın nedenlerinin belirlenip, ekonomik, ailesel ve mesleki olarak nedenlerden olayların önüne geçilmesi için acil önlemler alınması gereklidir. İntihar vakalarında ekonomik ve ailesel sorunlar yanında mesleki nedenle intiharlarda her yönüyle değerlendirilip önlemler alınması gereken durumlardır. Toplumda görülen psikolojik sorunlar çözümü geniş katılımlı çaba ve çalışmalarla aşılabilir.”