HEM ANNE ADAYLARINI HEM DE BEBEĞİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Her bayanın hamilelik ve doğum sürecine yönelik eşsiz tecrübeleri bulunuyor. Lakin toplumda hakikat sanılan birtakım yanlış bilgiler var ki, bu eşsiz sürecin huzurla geçmesi yerine gerilim ve tasalarla hem anne adaylarının hem de bebeğin olumsuz etkilenmesine yol açabilir. Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Güliz Sıdar, “Her ne kadar doğum hayatın en doğal süreçlerinden biri olsa da neredeyse her anne adayı bilhassa hamilelik periyodunun sonlarına hakikat doğum korkusu yaşayabilir. Çok dert ve kaygının yanı sıra, uyku sorunları ve kabuslar, korku nedeniyle odaklanma sorunu, daima olarak doğumla ilgili olumsuz senaryolar üretme, mide bulantısı, baş ağrısı, kas gerginliği yahut hızlanmış kalp atışı üzere fizikî semptomlar, çok duygusallık ve toplumsal etkileşimlerden uzaklaşma eğilimi üzere belirtiler doğum korkusu yaşandığının en temel göstergeleridir” diyor. Anne adaylarının doğumla ilgili tasalarının çoklukla fizikî ve duygusal zorluklarla ilgili olduğunu; ağrı ve acı korkusu, uzun süreç, doğum komplikasyonları, epizyotomi (dikiş) tasası, denetim kaybı, bebeğin sıhhatine yönelik tasalar ve yetersizlik hissi yaşanabildiğini belirten Dr. Sıdar sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu belirtilerden biri yahut birkaçının ağır formda yaşanması durumunda kesinlikle sıhhat profesyoneline danışmak gerekir. Bu sayede doğum süreci sağlıklı ve olumlu bir tecrübeye dönüştürülebilir.”
DOĞUM KORKUSUNU YENMEYİ DESTEKLEYEN 4 ÖNERİ!
Dünyada olağan doğum oranlarının ülkelere nazaran değiştiğini, tıbbi uygulamalar, sıhhat siyasetleri ve kültürel tesirlerin sezaryen ile olağan doğum oranında farklılıklar oluşturduğunu belirten Dr. Sıdar “Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tavsiye ettiği sezaryen oranı yüzde 10-15 iken Türkiye’de bu oran 2023’de yüzde 54, Avrupa’da yüzde 30-40, ABD’de ise yüzde 30-35 arasındadır” diyor. Dr. Güliz Sıdar, normal doğum korkusunu yenmeye yardımcı olacak teklifleri şöyle sıralıyor;
1- Gebelik ve doğum hakkında yanlışsız kaynaklardan bilgiler edinin. Doktorunuzla açık bir ileşitim kurarak aklınıza gelen soruları çekinmeden lisana getirin. Edineceğiniz sağlam bilgiler, yanlış algıları düzelterek tasalarınızı gidermenize yardımcı olur.
2- Doğum öncesi hazırlık kurslarına katılmak, anne adaylarının daha hazırlıklı ve donanımlı hissetmelerini sağlayarak doğum korkusunu yenmede son derece tesirlidir.
3- Gevşeme ve yanlışsız nefes alma tekniklerini öğrenin. Bu kolay teknikler doğum sırasında ağrıyı azaltmaya büyük katkı sağlar.
4- Doğum yapılacak hastane, hastanede kimlerin bulunacağı ve meskene dönüş sonrası dayanak üzere hususları evvelce planlamak da doğum korkusunu gidermeye yardımcı olur.
NORMAL DOĞUMDA AĞRIYI AZALTMAYA YARDIMCI YÖNTEMLER!
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Sıdar, ağrının kontrol altına alınmasıyla doğumun daha keyifli geçebileceğini belirterek, tesirli ağrı idaresi formüllerini şöyle sıralıyor;
– Epidural Anestezi
Bel bölgesine yapılan iğneyle ağrı kesici formül olan epidural anestezide bedenin alt kısmı kısmen uyuşuyor ve anne adayı doğum sürecini daha az ağrıyla tamamlıyor. Doğum sırasında şuuru açık kalan anne sürece katılabiliyor.
– Spinal Anestezi
Omurilik bölgesine uygulanan bir ağrı kesici formül olan spinal anestezi ekseriyetle daha süratli tesir gösteriyor ve ağrıyı aktif formda azaltıyor. Bu yol bilhassa süratli ve ağır bir ağrı idaresi gerektiğinde tercih ediliyor.
– İlaç Takviyeli Ağrı İdaresi
Bazı durumlarda doğum sürecinde kullanılabilecek ilaçlar, ağrının hafifletilmesine yardımcı oluyor. Anestezi kadar güçlü olmasa da, bu ilaçlar ağrı eşiğini artırarak anne adayını rahatlatıyor.
– Suda Doğum
Sıcak suyun rahatlatıcı tesirinden faydalanılan suda doğum, anne adaylarına daha az ağrılı bir tecrübe sunuyor. Sıcak su, kasların gevşemesini sağlayarak, ağrının tesirini hafifletiyor ve doğum sürecini kolaylaştırıyor.
– Masaj ve Teneffüs Teknikleri
Doğum sırasında hakikat nefes alıp verme ve masaj teknikleri, annenin ağrıyla başa çıkmasına yardımcı oluyor. Uzmanlar tarafından öğretilen bu yollar, fizikî ve ruhsal rahatlama sağlıyor.