ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken tarafından Financial Times’a verilen bir röportajda, “Amerika Birleşik Devletleri, Vladimir Putin’in Ukrayna’ya karşı sürdürdüğü savaşta nükleer silah kullanma tehditlerinden önemli halde endişeleniyor” açıklamasını yaptı
Blinken’a nazaran, ABD idaresi Putin’in bu türlü bir ihtimali hakikaten göz önünde bulundurabileceğine inanıyor. Blinken, “Nükleer silahlar kelam konusu olduğunda olasılığın yüzde 5’ten yüzde 15’e çıkması bile son derece ciddidir,” diye konuştu.
ÇİN UYARISI ENGELLEDİ
Dışişleri Bakanı, Çin’in muhtemelen ABD’ye yardım ettiği az sayıdaki mevzudan birinin, Rusya’yı nükleer silah kullanmaktan caydırmak olduğunu belirtti.
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgalinin başlangıcından bu yana, Kremlin tekraren nükleer silah kullanma tehdidinde bulundu.
Geçen ilkbaharda CNN, Rus yetkililerin 2022’nin sonlarında Ukrayna’ya nükleer hücum düzenlemeyi tartıştığını argüman etmişti. O vakitten beri Washington, bu ihtimale karşı hazırlık yapıyor.
Blinken, Washington’un Çin ile temasa geçtiğini ve Ci Jinping idaresinin Vladimir Putin’i nükleer silah kullanmaması üzerine uyardığını öğrendiklerini söyledi.
Blinken’a nazaran bu ikaz, ABD’nin Rusya’nın uzaya nükleer silah yerleştirme planlarıyla ilgili bilgileri Çin ile paylaştıktan sonra yapıldı.
‘STRATEJİK YENİLGİ’
Antony Blinken, Financial Times’la yaptığı görüşmede ayrıyeten Vladimir Putin’in Ukrayna ile sürdürdüğü savaşta “stratejik bir hezimete uğradığını” tabir etti.
NATO’nun bugün her zamankinden daha fazla kaynağa sahip olduğuna söz eden Blinken, ABD’nin müttefiklerinin Ukrayna’ya 150 milyar dolar fiyatında yardımda bulunduğunu hatırlattı. Washington’un ayrıyeten 100 milyar dolar ayırdığını söyledi.
EL, NÜKLEER KILIÇTA
Kasım 2024’te Vladimir Putin, Rusya’nın güncellenmiş nükleer doktrinini imzaladı. Evrak, nükleer atağın başlatılması için münasebetler ortasında Rusya’ya yönelik saldırıyı; bir nükleer gücün dayanağıyla bir nükleer olmayan devlet tarafından Rusya’nın müttefiklerine yapılan akınları da kapsadı.
Bu güncelleme her ne kadar resmi bir kural olmasa da, Rusya’nın nükleer savaşa olan yakınlığının kıymetli bir göstergesi olarak kabul görmekte.