Merzuki, güvenlik birimlerini kardeşini darbetmekle suçladı
Merzuki, sosyal medya hesabından, kardeşinin iki gün önce uğradığı fiziksel saldırıya ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Yaşanan olayı kardeşi Necib ile derinlemesine irdelediğini kaydeden Merzuki, saldırının planlı yapıldığını ve saldırganın amatör bir suçlu olmadığını belirtti.
Merzuki, saldırının ardından saldırganın, kardeşinin telefonunu alıp olay yerinden hızla uzaklaştığını dile getirdi.
Olaydan yarım saat sonra kardeşi Necib’in eşini bilinmeyen bir numaranın aradığını, kocasının yaralı olduğunu ve bir hastaneye kaldırıldığını söylediğini aktaran Merzuki, söz konusu aramanın gözdağı vermek ve korkutmak amaçlı olduğunu kaydetti.
Saldırıdan “siyasi polisi” sorumlu tutan Merzuki şunları kaydetti:
“Otuz yıllık tecrübelerimden sonra artık yöntem ve tekniklerine o kadar alıştım ki… Tüm bu ipuçları ‘siyasi polis’ tarafından bırakılan imzalar. Bu ipuçlarını Bahiri’ye yönelik saldırıda da görüyoruz.”
Tunus’taki Nahda Hareketi dün, “Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Nureddin el-Bahiri’nin sivil giyimli emniyet mensuplarınca kaçırılarak bilinmeyen bir yere götürüldüğünü” duyurmuştu.
Tunus’ta “siyasi polis” kavramı, devrik Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali döneminde siyasi muhalifleri takip eden güvenlik birimi için kullanılıyor.
– Ne olmuştu?
Eski Tunus Cumhurbaşkanı Merzuki, ekim ayında France 24’ün Arapça kanalında yayımlanan röportajında, “Uluslararası Frankofon Zirvesi’nin Tunus’ta düzenlenmesinin darbeye destek olacağını düşündüğüm için zirvenin Tunus’ta yapılmaması için çalıştım ve bu yaptığımla gurur duyuyorum.” ifadelerini kullanmıştı.
Cumhurbaşkanı Said, Merzuki’nin bu açıklamasının ardından 14 Ekim’de yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında, yurt dışında Tunus’a komplo kuranların devletin iç ve dış güvenliğini hedef aldığını, bu kişilerin diplomatik pasaport taşımaya haklarının olmadığını söylemişti.
Bunun üzerine Tunus İstinaf Mahkemesi Sözcüsü Habib Tarhani, 15 Ekim’de, Adalet Bakanı’nın verdiği izne dayanarak Merzuki hakkında soruşturma başlatıldığını duyurmuştu.
Merzuki ise suçlamaları reddederek ülkesinin aleyhine çalışmadığını, Cumhurbaşkanı Said’in 25 Temmuz’da aldığı olağanüstü kararları “darbe” olarak gördüğünü ve buna karşı çıktığı için hedef alındığını dile getirmişti.
Tunus Asliye Hukuk Mahkemesi, 4 Kasım’da Merzuki için “ülkenin iç ve dış güvenliğine karşı komplo kurmak” suçlamasıyla “uluslararası tutuklama” kararı çıkarmıştı.
Asliye Hukuk Mahkemesi 22 Aralık’ta Merzuki’yi “devletin dış güvenliğine saldırmak” suçlamasıyla gıyabında yargılandığı davada 4 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.