Londra’da Çin’in azınlıklara uyguladığı soykırım protesto edildi
Uygur Türkleri ve onlara destek veren göstericiler, akşam saatlerinde Çin Büyükelçiliği önünde toplandı.
“Çin soykırım suçlusu”, “İnsanlığı kurtarın, Uygurları kurtarın” yazılı dövizler taşıyan göstericiler, mahkeme kararını elçiliğe vermek istedi. Ancak güvenlik görevlileri, dosyayı almayı reddetti.
Gösteride, tutuklandıktan sonra hayatını kaybeden bazı Uygur Türkleri ve diğer azınlık mensuplarının isimleri okundu.
Diasporadaki Uygur Türkleri liderlerinden Ruşen Abbas, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendilerinin uzun zamandır Çin’in soykırım suçlusu olduğunu söylediklerini ve mahkemeyle bunun doğrulandığını belirtti.
– OLİMPİYATLARI BOYKOTA ÇAĞIRDI
Şahitler ve uzmanların mahkemede olağanüstü bir iş başardıklarını kaydeden Abbas, “Şimdi bu karar çerçevesinde bu şeytani rejimden hesap sorulması uluslararası kamuoyunun elinde. Bu benim için olağanüstü derecede kişisel bir konu aynı zamanda. Kız kardeşim de, bu soykırımın bir kurbanı. Çin’in soykırım suçları hakkında aktif bir şekilde konuşuyordum. Halka açık ilk konuşmamdan 6 gün sonra emekli doktor kardeşim gözaltına alındı.” dedi.
Bunun bir misilleme olduğunu söyleyen Abbas, 3 yıldan fazla bir süredir ondan haber alamadıklarını vurgulayarak, ülkeleri Çin’deki kış olimpiyatlarını boykot etmeye çağırdı.
– UYGUR MAHKEMESİ’NİN SOYKIRIM KARARI
Uygur Halk Mahkemesi, 9 Aralık’ta Çin’in zorla doğum kontrolü ve kısırlaştırma gibi politikalarla Uygur Türkleri ve diğer etnik azınlıklara karşı soykırım uyguladığına hükmetmişti.
Mahkeme heyetine başkanlık eden Geoffrey Nice, devlet eliyle toplu gözaltı, aileleri ayırma, kısırlaştırma, cinsel şiddet, zorla çalıştırma ve kültürel miras alanlarının yok edilmesi stratejilerinin uygulandığını belirtmişti.
Mahkemenin Çin Komünist Partisinin Uygur Türklerinin doğum oranlarını düşürmeye yönelik kasıtlı ve sistematik politika yürüttüğünü kaydeden Nice, Çin’in soykırımın yanı sıra tecavüz, işkence ve zorla kısırlaştırma uygulamalarıyla insanlığa karşı suçlardan da suçlu olduğuna karar verildiğini açıklamıştı.
Yasal olarak bağlayıcılığı bulunmayan mahkeme, uluslararası mahkemeler yoluyla Çin’den hesap sorulamaması nedeniyle oluşturulmuştu.
Haziran ve eylül aylarında görülen duruşmalarda tanıklar ve uzmanlar dinlenmiş, yüzlerce sayfadan oluşan deliller toplanmıştı. Çin ise mahkemeye temsilci göndermeyi reddetmişti.
Eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Miloseviç’in yargılanmasına öncülük eden insan hakları avukatı Geoffrey Nice’ın başkanlık yaptığı mahkemede dinlenen bazı şahitler, kamplarda tutuldukları dönemde toplu tecavüze uğradıklarını, zorla kısırlaştırıldıklarını ve işkence gördüklerini anlatmıştı.
– ÇİN’İN SİNCAN UYGUR ÖZERK BÖLGESİ’NDEKİ UYGULAMALARI
Çin’de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, uluslararası kamuoyunca eleştiriliyor.
Pekin’in “mesleki eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise “yeniden eğitim kampları” diye tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken Çin, kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.