Libya’daki seçim süreci, Hafter’e bağlı milislerin tehditleri gölgesinde yürütülüyor
Hafter milislerinin Sebha kentindeki istinaf mahkemesini basması ve yandaşlarının doğudaki Derne kentinde bir başkan adayına saldırısı, Libya’da son birkaç haftası kalan başkanlık seçimleri sürecinin şiddetten uzak şeffaf ve sağlıklı bir şekilde gerçekleşmeyeceği yönünde olumsuz bir algı oluşturdu.
Hafter milislerinin doğu ve güney bölgeleri üzerindeki kontrolü, adayların doğudaki Burka ve güneybatıdaki Fizan bölgelerinde seçim kampanyalarını yürütmelerini engelleyecek gibi görünürken, rekabet yalnızca batı bölgesinde devam ediyor.
Son olarak yapılan 98 başvuru göz önüne alındığında doğu bölgesinden 12, güney bölgesinden 13 başvuru gelirken, en yüksek sayıya ise 73 aday başvurusuyla batı bölgesinde ulaşıldı.
AA’ya bilgi veren Libyalı kaynaklar, Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’in başkan adaylığı için 5 bin imza toplama süreciyle ilgili Barka’da oyların bölünmemesi için Hafter’in tehditte bulunduğunu söyledi. Halihazırda Halife Hafter’e bağlı milisler Barka’da kontrolü elinde tutuyor. Hafter bu tehdidini, Salih’le 2014 yılından beri devam eden ittifaka rağmen gerçekleştirdi.
Şuva Mücahid Konseyi’ne karşı şiddetli bir savaşın ardından 2018’de Derne’yi ele geçiren Hafter’in destekçileri Başkan adaylarından İsmail eş-Şitivi’ye hakaret edip saldırı girişiminde bulunarak adayı şehri terk etmeye zorladı.
Yaşanan olaylar sonrasında Libya’daki Başkan adaylarının Hafter’in kontrolündeki bölgelerde seçim kampanyalarını taciz ve saldırıya, hatta suikasta maruz kalmadan nasıl yürüttüğü büyük bir soru işareti olarak önümüzde duruyor.
– GÜNEYDE HAFTER-SEYFULİSLAM ÇEKİŞMESİ VAR
Hafter’in 2019 yılında tamamen ele geçirdiğini iddia ettiği Fizan bölgesinde, Libya’nın devrik lideri Muammer Kaddafi’nin oğlu Seyfülislam Kaddafi’nin emniyet refakatiyle adaylık için başvuruda bulunması ve kabul alması bir sürpriz olarak karşılandı.
Bu olayla Hafter milislerinin Sebha kentindeki Fizan bölgesine tam olarak hakimiyet sağlayamadığı anlaşılırken diğer bölgelerdeki hakimiyeti de sorgulanır hale geldi. Oğul Kaddafi Seçim Komisyonu binasına açıktan girmesine rağmen Hafter milisleri tarafından ne yolu kesildi ne de tutuklandı.
Yerel basın kaynaklarına göre, Kaddafi’nin adaylığını sunmasından bir gün sonra da, Hafter’e bağlı Tarık bin Ziyad milisleri Seçim Komisyonu binasını bastı ve kentin belediye başkanı Muhammed Bişr’i tutuklamak, bir iddiaya göre de öldürmek için Bişr’in evine baskın düzenledi.
Hatta tüm bunlarla yetinmeyerek doğudan güneybatıya 150 araçlık bir askeri konvoy destek gücü gönderen Hafter, söz konusu 150 araçlık silahlı milisleri batıdaki bazı yerleşim yerlerinden geçirerek, 23 Ekim 2020’de imzalanan ateşkes anlaşmasını ihlal etmesi sebebiyle Libya ordusunun tepkisine yol açtı.
Halife Hafter bu eylemiyle her ne kadar Libya ordusunu öfkelendirmiş olsa da Nisan 2019’daki gibi saldırı amaçlı değil, Kaddafi Ailesine sadık kabilelerin kalesi olan güney bölgelerine konuşlanmak istiyor.
Bu arada “The Libya Observer” haber portalinin yerel bazı kaynaklara dayandırdığı haberinde, güneydeki milislerin lideri Mebruk Subhan’ın Hafter’den ayrılarak Seyfulislam Kaddafi’ye desteğini duyurmasının ardından Cufra vilayetinden gelen Hafter’e bağlı büyük milis gücün, Sebha’nın kuzeyindeki hava üssüne baskın düzenlediğini aktardı.
Bahsi geçen hava üssüne yönelik baskın henüz teyit edilmemiş olsa da Seyfulislam Kaddafi’nin güneyde bulunduğu ve Hafter’in ona ulaşamadığı gelen teyitli bilgiler arasında. Nitekim farklı tanıklardan gelen bilgiler, Seyfulislam’ın güneydeki milislerin Hafter’e bağlılığını sürdürmesi açısından bir tehdit olarak görüldüğünden dolayı birkaç kez suikast girişimlerine maruz kaldığı gösteriyor. Rusların da desteğini almaya devam eden Seyfulislam, halihazırda Hafter için güçlü bir rakip olarak sahada yerini alıyor.
– HAFTER MİLİSLERİNİN EYLEMLERİ İÇERDE VE DIŞARIDA ÖFKEYE YOL AÇTI
Hafter’e bağlı gayrimeşru milis güçlerin tüm eylemlerine karşı Libya’daki Birleşmiş Milletler (BM) temsilciliklerinden veya uluslararası toplumdan herhangi bir tepki gelmedi.
Ancak Seyfulislam Kaddafi’nin adaylığının reddedilmesi kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun değerlendirilmesini engellemek için Sebha Mahkemesi’nin Hafter milisleri tarafından kuşatılması, hem ülkede hem de dışarıda büyük öfkelere yol açtı.
Nitekim Yüksek Yargı Konseyi, mahkemeyi kuşatanların yargılandıktan sonra cezalarını çekmek üzere yakalanmaları için emniyet güçlerine talimat verdi.
Libya İçişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı da mahkemeye yönelik baskın ve kuşatma eylemiyle ilgili hemen soruşturma başlatılması için harekete geçti.
Bakanlıkların resmi açıklamalarına rağmen hükümete bağlı emniyet ve yargı birimlerinin, Hafter milislerine karşı bir adım atma yetkisi yok maalesef.
Libya Destek Misyonu (UNSMIL) da dün yaptığı açıklamada, “Libyalıların demokratik haklarını güvenlik ve onur içinde yerine getirmelerine engel olan, seçim çalışmalarının nezahetine halel getiren tüm uygulamaları şiddetle kınıyoruz.” ifadelerine yer verdi.
ABD’nin Trablus Büyükelçiliği de aynı şekilde sonradan yaptığı açıklamada, seçim sürecini engelleyebilecek eylemlerin Libyalıları seçim haklarından mahrum bırakabileceği uyarısında bulundu.
Ancak Hafter milislerinin seçim sürecine yönelik eylemleri karşısında uluslararası toplumdan beklenen ciddi bir tepki henüz gelmedi.
– SEÇİMLERDE USULSÜZLÜĞE BAŞVURMA İHTİMALİ YÜKSEK
Henüz Meclis’in onaylamadığı tartışmalı seçim yasaları başta olmak üzere birçok etken, 24 Aralık’taki başkanlık seçimlerinde usulsüzlüğe başvurulacağı endişesini güçlendiriyor.
Libya’da seçimler için zaman daralırken, Temsilciler Meclisi (TM) ve Devlet Yüksek Konseyi’nden oluşan taraflar, başkanlık ve parlamento seçimlerinin hukuki altyapısını belirleyecek kanunda bugüne kadar uzlaşamadı.
TM Başkanı ve ülkenin doğusundaki gayrimeşru güçlerin lideri Halife Hafter’in siyasi müttefiki Akile Salih, ilk olarak 8 Eylül’de tek taraflı şekilde başkanlık seçimlerine ilişkin bir kanun çıkardığını açıklamıştı.
Salih’in Meclis’te oylamaya sunmadan ve Devlet Yüksek Konseyi’ne başvurmaksızın çıkardığı bu kanun, Konsey tarafından reddedilmişti.
Son olarak TM, 4 Ekim’de tek taraflı çıkardığı bir başka kanunla, parlamento seçimlerinin başkanlık seçimlerinden bir ay sonra yapılacağını duyurmuştu.
BM öncülüğündeki Siyasi Diyalog Forumu’nun Kasım 2020 toplantılarında ise her iki seçimin de 24 Aralık’ta yapılmasına karar verilmişti.