Körfez ilçesinde yaşayan Summani Yılmaz, 2004 yılında Tokat’tan Kocaeli’ye yerleşti.
Körfez ilçesinde oto lastikçi dükkanı bulunan Yılmaz, boş zamanlarını ‘Rüzgar’ ismini verdiği atına binerek geçiriyor.
Başında börkü de eksik olmayan Yılmaz, bazı günler dükkanına Rüzgar’la gidiyor.
Sabah erken saatlerde ahıra giden Yılmaz, yolculuk için Rüzgar’ı hazırlıyor. Eyerini takan, atın yelesini ve kuyruğunu tarayan Yılmaz, daha sonra yolculuğuna başlıyor.
İşlek caddelerden ve sokaklardan geçerek dükkanına ulaşan Summani Yılmaz, Rüzgar’ı dükkanının önüne bağladıktan sonra işine koyuluyor.
İkili, dükkandaki işlerin yoğun olmadığı zamanları da Tütünçiftlik sahilinde değerlendiriyor. Başında börkü, yanındaki 3 hilal, Göktürk, Azerbaycan ve Türk bayraklarıyla sahile giden Yılmaz, atın üzerinde bayrakları gururla dalgalandırıyor. Görenlerin dikkatini çeken ikili, herkes tarafından seviliyor.
“Körfez halkı da atı çok seviyor”
Çocukluğundan bu yana atlara ilgi duyduğunu söyleyen Summani Yılmaz, “Rüzgar’la yaklaşık bir senedir beraberiz. Tabi daha önce de atlarımız oldu. Tokat’ta da atlarımız var. Rüzgar’la haftada bir kere de olsa tüm günü beraber geçiyoruz. Normal günler de sabah, öğle, akşam mutlaka ahırına giderim. Suyunu, arpasını vermek zorundayız. Körfez’de ata biniyoruz. Körfez halkı da atı çok seviyor. Onların bizimle fotoğraf çektirmesi, çocukların atı görüp de koşarak gelmeleri bizi de gururlandırıyor. O zaman ata bakmamız daha da heyecanlı oluyor” dedi.
“At Türk’ün kanadıdır”
“At Türk’ün kanadıdır” diyen Yılmaz, “Ata bakmakla gurur duyuyoruz. Çoğu insanın evinde kedi, köpek var. Herkes evinin içinde hayvan besliyor. Bizimkisi evden ayrı bir ahırda. Kimseyi rahatsız etmiyor. Örneğin sokakta atla giderken pislese bile alıp hemen çöpe atıyoruz. Kimse bizden şikayetçi değil” diye konuştu.
“Deniz suyu ayaklarına ve vücuduna çok iyi geliyor”
Bazı günler iş yerine Rüzgar’la gittiğini ifade eden Yılmaz, “Atı iş yerimin arkasındaki yeşil alana bağlıyorum, gözümün önünde duruyor. İşlerimin durgun olduğu zamanlarda birkaç arkadaşla dağlara çıkıyoruz. Yangın ihtimaline karşı ormanları takip ediyoruz, devlete yardımcı oluyoruz. Fazla arabaya bindiğimiz yok. Bazen işlerimiz müsait olursa denize giriyoruz. Deniz suyu atımıza iyi geliyor. Ayaklarına, vücuduna çok iyi geliyor. Körfez’in caddelerinden geçiyoruz, güzel günlerimiz oluyor” ifadelerini kullandı.
“Ona bakmaktan gurur duyuyoruz”
Summani Yılmaz, atın üzerinde bayrak dalgalandırmaktan gurur duyduğunu da vurguladı. Yılmaz, “Ben de 4 çeşit bayrak var. 3 hilal, Göktürk, Azerbaycan ve Türk bayrağı var. Onları dalgalandırdıkça gurur duyuyorum. Ata boş bindiğimde o kadar zevk alamıyorum. Bayrak dalgalandırdıkça daha çok hoşuma gidiyor. Her gün sancakla dolaşıyorum diyebilirim. Oğuzlardan, Selçuklu ve Osmanlı’ya kadar, nasıl şimdi tank ve silah varsa, o zamanda atalarımızın tank olarak atları vardı, silah yerine kılıç vardı. O zamanlarda ülkemizi nasıl kurtardıysalar, at bize atalarımızdan emanet bir hayvandır. Ona bakmaktan gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.