KKTC’den Guterres’e tepki! ”Talihsiz bir geri adım”

Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Guterres’in, BM Güvenlik Konseyine (BMGK) 19 Haziran 2021-15 Aralık 2021 dönemini kapsayan İyi Niyet Misyonu ve Barış Gücü raporlarını sunduğu hatırlatıldı.

Açıklamada, raporda, Kıbrıs’taki iki taraf arasında çözüm müzakerelerini başlatabilmek için ortak zemin bulunmadığı teyit edilirken, tarafların daha fazla birbirinden uzaklaşmakta olduğuna vurgu yapıldı.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, seçildiği günden itibaren öncelikli hedefinin Kıbrıs meselesinin sürdürülebilir bir çözüme kavuşturmak olduğu belirtilen açıklamada, Rum tarafının 1963’te Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgaliyle yaratılan haksız ve sürdürülemez statükonun, eşitliğe dayalı bir çözüme ulaşılmasını mümkün kılmadığını bildirildi.

1968’den bu yana sürdürülen müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlandığını ve en sonunda 2017’de çöktüğü kaydedilen açıklamada, anlamlı çözüm müzakerelerinin, ancak tarafların egemen eşitlik haklarına saygılı, siyasi denklik zemininde başlayabileceğini ve bunun bir sonuç verebileceğine vurgu yapıldı.

Rum tarafının münhasıran 1963’te işgal ettiği “sözde” Kıbrıs Cumhuriyeti’nin meşruiyeti zemininde müzakereleri devam ettirmekte ısrarlı olduğuna değinilen açıklamada, bunun da taraflar arasında resmi müzakereleri başlatabilmek için ortak zemin bulma imkanını tükettiği kaydedildi.

Açıklamada, Kapalı Maraş konusunda Genel Sekreter’in Güvenlik Konseyinin 550 (1984) ve 789 (1992) sayılı kararlarını hatırlatarak, BM’nin bu kararlara bağlı olduğunun altını çizdiği hatırlatıldı. Kıbrıs Türk tarafının Kapalı Maraş açılımının bu kararlara ters düşmediği vurgulanan açıklamada, KKTC’nin bu kararlarda öngörülen esas amaca uygun olarak 1974’te Kapalı Maraş’ın meşru hak sahipleri olan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyet haklarına KKTC Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) aracılığıyla çare bulunmasına olanak tanındığına inandığı da belirtildi.

– “BUNUN TALİHSİZ BİR GERİ ADIM OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Ne yazık ki Genel Sekreter, 9 Temmuz 2021 tarihli İyi Niyet Misyonu raporunda yer alan, Kıbrıs’taki barış sürecinin nevi şahsına münhasır olduğu ve Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumların eşit doğal haklara (equal inherent rights) sahip oldukları gerçeğini son iki raporuna dahil etmemiştir. Bunun talihsiz bir geri adım olduğunu düşünüyor ve sürdürülebilir bir uzlaşı için gerekli olan denkliğin sağlanmasına hizmet etmediğinin de altını çizmek istiyoruz. Kıbrıs Rum tarafının BMGS’nin anılan raporlarına gösterdiği tepki ise gerçekten ibret vericidir. Rum Sözcü, bu konuda yaptığı açıklamada, özetle, BMGS’nin ‘taraflara karşı eşit mesafeyi koruduğundan’ şikayet etmektedir. BMGS eşit mesafeyi korumuşsa bu onun tarafsızlığının bir gereğidir. Kaldı ki Ada’da baştan beri her türlü uzlaşı çabalarını reddeden tarafın Kıbrıs Rum tarafı olduğu tüm ilgili çevreler yanında bizzat eski Genel Sekreterlerden Kofi Annan tarafından da ilgili raporunda teyit edilmiş bir gerçektir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir