Kent trafiği iki kadın polise emanet
Kırbıyık (39) ve Acar (27) kent meydanı, ana arterler, bulvarlar ve kavşaklar gibi önemli noktalarda görev alarak kentteki trafiğin düzenli akışını sağlamak için mesai harcıyor.
Hiçbir zorluktan kaçınmayan polis memurları, sıcak soğuk, gece gündüz demeden gönülden bağlı oldukları mesleklerini icra ediyor.
Kadın polisler, sadece araç ve yaya trafiğinin rahatlamasında değil zorda kalan yaşlı ve engelli gibi ihtiyaç sahiplerinin de yardımına koşuyor.
– “İKİ KADIN OLARAK ÇALIŞMAK DAHA KOLAY”
Polis memuru Derya Kırbıyık, AA muhabirine, 21 yıl geçirdiği mesleğiyle gurur duyduğunu söyledi.
Mesleğini yaparken insanlara yardım etmekten mutlu olduğunu belirten Kırbıyık, şunları kaydetti:
“İnsanları seviyorum ve insanlara bu şekilde faydalı olabileceğimi düşündüğüm için bu mesleği seçtim. Diyaloğu, yeni insanlarla tanışmayı, farklı kültürlerle içli dışlı olmayı seviyorum. Lafın özü, insanları seviyorum. İki kadın olarak çalışmak daha kolay. Bazı zorluklarımızda, özel durumlarımızda, duygusal anlarımızda, yoğun zamanlarımızda birbirimizle daha kolay diyalog kurabiliyoruz. Güzel geri dönüşler de alıyoruz. Hangi otobüse bineceğini bilmeyen yaşlılarımız yardım istiyor. Biz de onları en yakın otobüs durağına bırakıyoruz. Karşıya geçen engelli vatandaşlarımıza yardımcı oluyoruz. Sürücüler eğer sinirlilerse bizi görünce sinirleri yatışıyor. Ağızlarından bırakın kötü söz çıkmasını, tebessümle ayrılıyorlar. Bu da bizi mutlu ediyor.”
İnsanların kadın polis olarak kendileriyle karşılaşınca memnun olduklarını anlatan Kırbıyık, zaman zaman genç kızların yanlarına gelip kendilerinin de polis olmak istediğini söylediklerini ifade etti.
– “AİLEM, YUVAM, EVİM, VATANIM HER ŞEYİM”
Mesleğini severek yaptığını vurgulayan Kırbıyık, şöyle devam etti:
“Bizimle daha kolay diyaloğa giriyorlar, kızgın ya da öfkelilerse daha kolay sakinleşip dertlerini anlatıyorlar, yani diyalog daha kolay kuruluyor. Bizi anne, kız kardeş, abla veya kız evlat gibi görüyorlar ve bize daha sempatiyle yaklaşıyorlar. Ben işe gelirken ‘yine mi’ diye çıkmıyorum. Akşamdan temizliğine ütüsüne bakıp kıyafetimi hazırlıyorum, çünkü mesleğimi seviyorum. İşimi severek yapıyorum ve eve dönerken de işimi iyi yapmanın gururuyla dönüyorum. Mesleğe çocuk yaşta girdiğimiz için, ailemden daha çok gördüğüm için bu meslek benim ailem, yuvam, evim, vatanım her şeyim.”
– “KAVŞAĞIN IŞIĞI ARTIK BİZ OLUYORUZ”
Neslihan Acar da 3 yıllık polis memuru olduğunu ve işini büyük bir zevkle yaptığını söyledi.
Mesleklerinin mesai mefhumu gözetilmeyen bir iş olduğunu ve her alanda çalıştıklarını anlatan Acar, şöyle devam etti:
“Uygulamalarımız oluyor. Radar, emniyet kemeri, cep telefonu uygulaması ve muhtelif maddelerden şahsın kontrolünü yapıyoruz. Bir yerde tıkanıklık olursa o ışıkları kendimiz değerlendiriyoruz yani bir nevi ışık görevi görüyoruz ya da kavşakta ışıklar gittiyse o kavşağın ışığı artık biz oluyoruz. Bu tarz görevler yapıyoruz. Onun dışında koordinasyonun bize yazdığı görevler oluyor. Okullara, ev aramalarına, maç ve meydan bekleme görevlerine gidiyoruz. Aracı bozulan vatandaşımızın aracını ittiğimiz de oluyor.” ifadelerini kullandı.
Acar, erkek meslektaşlarıyla uyum içinde çalıştıklarını ifade ederek, “Bazen soğuk havalarda biz çok üşürken erkek meslektaşlarımız ‘sen geç dinlen’ diyor. O da bizi mutlu ediyor. Polis olarak gurur duyuyorum. Aslında biz sadece trafik polisi değiliz, o an vatandaşın her şeyine çözüm üretiyoruz.” dedi.