Eski ANAR Araştırma Şirketi Yöneticisi İbrahim Uslu, cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin yaptığı açıklamasında şu anda Millet İttifakı’nın yüzde 62, Cumhur İttifakı’nın yüzde 38 olduğunu bu tablonun bir dönemin kapanacağı yeni bir dönemin başlayacağına işaret ettiğini belirtti.
ABC Gazetesi’nden Ömer Şahin’e açıklamalarda bulunan Uslu şunları söyledi:
“ERDOĞAN’IN ADAY OLMAMA KONFORU YOK”
“O seçimlere baktığımızda temel sorun muhalefetin aday yokluğuydu. 2023 e giderken muhalefetin aday sayısı fazla. Bunlardan hangisi daha iyi, hangisi daha çok oy alır konuşuluyor. O noktadan buraya gelmek iç siyasi dengeler açısından kıymetli bir dönüşüm. Bunun tersi iktidar açısından geçerli. Mesela Erdoğan diyelim ki , ‘yoruldum, aday değilim dese iktidarın aday çıkaracağı Erdoğan’ın iddiasına sahip adayı kalmadı. İktidar tarafı sadece Erdoğan ile yarışabilir, o olmadığı zaman yarıştıracak ikinci ismi yok. Tayyip Bey, “mücbir” bir sebep olmadığı sürece aday olacak. Hatta buna kendisi de tek başına karar veremez. Yüzbinlerce partili var, MHP var. Bunların tamamı Tayyip Bey’in adaylığı üzerinden siyaset yolculuğunu sürdürüyor. O yüzden Erdoğan’ın aday olmama lüksü yok.
Muhalefetin elinde şu anda hazır üç aday var. En uygun ismi aday gösterecekler. Bunların dışında dördüncü, beşinci isim aranır mı çok emin değilim. 6’lı masada aday profili tanımlanırken ‘devlet, siyaset deneyimi’ arandı. Meral Hanım bunlara bir de “kazanabilecek aday” eklemesi yaptı. Bu profil ‘güçlü aday’ demektir. Zaten yarış güçlü aday ile kazanılabilir. Karşılarında Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir isim olacak. Adı geçen 3 isim (Kılıçdaroğlu, Yavaş, İmamoğlu) de güçlü adaydır, çizilen profile uyuyor.
Masa, bu 3 isim dışında profile uyan başka birini aday gösterirse yine şanslı olur. Akşener ve masadaki diğer liderlerden hiç birinin adaylık teklifi geldiği zaman ‘hayır’ diyeceğini zannetmiyorum.”
“MASANIN ADAYI KAZANACAK”
“Aslında önemli olan adaydan çok masadır. Kimin aday olduğu değil kimlerin adayı olacağı önemli artık. Sihirli formül aday değil masanın kendisi. “6’lı Masa” kimi aday gösterirse o kazanacaktır. Erdoğan’a karşı favoridir. Masa kimi aday gösterirse favori o. Niye? Şöyle bir tablo var. Oyların büyük kısmı iktidar tarafındaydı, güçlü adayı vardı. Rahat kazanıyordu. Şimdi iktidar küçüldü, muhalefet toplamda büyüdü. Bunun AKP açısından yarattığı risk o havuzdan oy alamıyor. Seçmen duygusal olarak kopmuş. Yüzde 40’ı 50’ye taşıyacak oy havuzu yok. Muhalefetin rahatlığı ne? Yüzde 60’lık oy havuzu var. Onun içinden 50 artı 1’i çıkaracak adayını belirlemeye çalışıyor. Masa kimi desteklerse o rakamı bulma olasılığı yüksek.”
“ERDOĞAN’IN OYU YÜZDE 40’I BULMUYOR”
“6’lı Masa neden favori? Çünkü son 8 aydır “Erdoğan’a oy verir misiniz?” dendiğinde “evet” diyenlerin oranı yüzde 38’in üzerine çıkmıyor. Erdoğan’ın oyu yüzde 40’ın altına düştü. Seçimi kazanmak için yüzde 50 artı 1 lazım. Yüzde 40 ile 50 arasında 6 milyon oy var. Bu ne demek biliyor musunuz? Önceki seçimde İYİ Parti’nin ya da HDP’nin aldığı oy… Erdoğan’ın bunu üretmesi, rakip seçmenlerden 10 puan transfer etmesi gerekiyor. Öyle bir oy havuzu yok. İşte Tayyip Bey’in handikapı da bu.
“HDP, MUHALEFETE VERİR”
“Seçim ikinci tura kalır ise…HDP ve diğer partiler muhalefetten yana oy kullanır. Oy oranı yüzde 12 görülen HDP’lilerin sadece yüzde 1.5’u şartlar elverirse Erdoğan’a oy verebileceğini söylüyor. Geri kalanı “asla vermem” diyor.”
KILIÇDAROĞLU, YAVAŞ, İMAMOĞLU HANGİSİ ÇOK OY ALIR?
“Kılıçdaroğlu, Yavaş, İmamoğlu ya da masanın göstereceği başka bir aday… Hangisi olursa olsun alacağı oylar birbirine yakın olur. Erdoğan yüzde 40’ı aşamayınca geriye kalan yüzde 50 artı 1 i bulması zor olmayacak.”
“BİR DÖNEM KAPANIYOR”
“Benim gördüğüm artık bir dönem kapanıyor. Yeni bir dönem başlayacak. Yeni dönem demek. “ Ak parti yok buhar olacak” demek değil, buna inanmıyorum. Yeni bir siyasal sistem, yeni bir siyasal kültür olacak. AK Parti paradigmalarını değiştirip yeni sistem içinde varlığını sürdürebilir. Ama bir sürü faktöre bağlı. Yeni dönem tüm aktörlerin sıfırdan formatlanması anlamına gelmiyor ama sistem güç dengeleri, siyasal kültür, gelenekler açısından yeni bir döneme doğru gidiyoruz.”