”Fransa ve Avustralya’nın arası zaten soğuktu, buza döndü”
Paris ve Canberra arasında gerginliğe neden olan denizaltı krizi, halihazırda iki ülke makamları arasında adeta söz düellosu şeklinde devam ediyor.
Macron’un son olarak İtalya’daki G20 Liderler Zirvesi’ndeki bir açıklamasında Paris’i anlaşmanın iptali hakkında önceden bilgilendirdiklerini söyleyen Avustralya Başbakanı Morrison’u yalancılıkla itham etmesi iki ülke arasındaki ilişkileri daha da gerdi.
Avustralya’da Macron’un sözleşmenin iptalinin basına yansımasının 2 gün öncesinde Morrison’a gönderdiği “Ortak denizaltı projemiz konusunda iyi mi, kötü mü haberler beklemeliyim?” kısa mesajı basına sızdırıldı.
Bu durum, Elysee Sarayı’nda öfkeye neden oldu.
Fransız basınındaki haberlere göre, Macron’un yakın çevresi, Avustralya’nın konuyla ilgili metotlarının zarafetten yoksun olduğunu, mesajın Fransa Cumhurbaşkanı’nın anlaşmanın bozulacağından haberdar olmadığını gösterdiğini ileri sürdü.
Ancak Fransa’da ve Fransız medyasında denizaltı krizinin olumsuz sonuçları “Macron yönetiminin başarısız politikalarının getirisi” olarak gösteriliyor.
– “FRANSA AVUSTRALYA’DAN ‘AŞK KANITI’ BEKLİYOR”
Ülkenin önde gelen gazetelerinden Le Monde, Macron-Morrison düellosunu, “Denizaltı meselesi, bir zirveden diğerine Macron’un diplomatik gündeminin merkezinde.” başlığıyla gördü.
Gazete, alt başlıkta da Avustralya Başbakanı Morrison ile arasında soğuk rüzgarlar esen Macron’un, Fransa’nın Hint-Pasifik taahhüdünün bozulmadığını göstermek için Roma’daki G20 Liderler Zirvesi’nin oturum aralarında çok sayıda Asyalı liderle bir araya geldiği bilgisini paylaştı.
Diğer bir medya kuruluşu FranceInfo’nun Macron’un mesajının sızdırılmasıyla ilgili “Fransa’nın öfkesi” başlıklı haberinde, bu adımın Avustralya’nın Fransa’ya olası misillemesi olduğu değerlendirmesine yer verildi.
Ouest France da artan gerilim ve Avustralya’nın tutumuna ilişkin haberi için “Denizaltı krizi: Fransa Avustralya’dan ‘aşk kanıtı’ bekliyor” başlığını kullandı.
– “FRANSA İÇİN MACRON İLE ULUSLARARASI ARENADA BİR KÜÇÜK DÜŞME DAHA”
Bazı basın kuruluşları denizaltı ve sızan mesaj krizini “Fransa için Macron ile uluslararası arenada bir küçük düşme daha” olarak değerlendirdi.
Sosyal medyada bazı kullanıcılar da dünyanın en popüler karma dövüş sanatları organizasyonu olan UFC maçında Michel Pereira’nın, Tristan Connelly’i kovaladığı video sahnesini “Avustralya denizaltı krizi ve Macron” notuyla paylaştı.
– “FRANSA VE AVUSTRALYA’NIN ARASI ZATEN SOĞUKTU, BUZA DÖNDÜ”
BFMTV’de kısa mesaj krizini değerlendiren Fransız gazeteci Philippe Corbe, Macron’un Fransa’nın müttefiki Avustralya’nın Başbakanı’nı yalan söylemekle suçlamasının son derece ciddi bir durum olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Corbe, Avustralya Başbakanı Morrison’un, buna Macron’un mesajını sızdırarak karşılık verdiğini söyleyerek, “Bir müttefik devletin başbakanını yalan söylemekle suçlayan Fransa Cumhurbaşkanı’na Avustralya’nın yanıtı, özel bir görüşmeyi basına sızdırmak oldu. Fransa ve Avustralya’nın arası zaten soğuktu, buza döndü” diye konuştu.
– İKTİDARA YAKIN GAZETELER “GÖRMEZDEN GELİYOR”
Öte yandan iktidara yakın önde gelen medya kuruluşlarının, söz konusu kriz yerine Fransa’nın diğer gündemlerine odaklanması dikkati çekiyor.
İngiliz gazetesi Guardian, Fransa’nın önde gelen basın kuruluşlarının, Macron-Morrison atışması yerine Paris’in Washington ve Londra ile kötüleşen ilişkilerine odaklandığını yazdı.
Guardian’a göre BFMTV, haberlerinde Avustralya’nın anlaşmayı bozmasının İngiltere ile ilişkileri kötüleştirdiği ve balıkçılık lisansı gerilimini körüklediğini öne çıkarırken, Morrison-Macron arasındaki söz düellosuna atıfta bulunmadı.
– FRANSA İLE AVUSTRALYA ARASINDAKİ DENİZALTI KRİZİ
Avustralya, 2016’da Fransız Naval Group ile imzaladığı 12 geleneksel dizel elektrikli denizaltının yapımını öngören 90 milyar Avustralya doları (yaklaşık 67,5 milyar ABD doları) tutarındaki sözleşmeyi iptal etmiş, İngiltere ve ABD ile AUKUS olarak bilinen savunma anlaşması yapmıştı.
Sözleşmenin iptali Fransa ile Avustralya arasında krize yol açmış, Fransa AUKUS’a tepki olarak Canberra ve Washington büyükelçilerini geri çekmişti.