Fiona Hill: Putin, 1990’larda Rusya’nın yuttuğu acı ilacı şimdi ABD’ye tattırmak istiyor
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Rusya ve Avrasya işlerinden sorumlu istihbarat görevlisi olarak Başkan George W. Bush, Barack Obama ve Donald Trump yönetimiyle çalışan Fiona Hill, ABD’nin Gürcistan ve Ukrayna politikalarının Putin tarafından bozulduğunu, buna karşı yaptırımların etkisiz olmasının da Putin’i cesaretlendirdiğini belirterek, yeni Ukrayna krizinin ABD ve Rusya arasında bir konu olmaktan çıkarıp, BM ve BMGK gündemine taşınmasını önerdi.
Halen Brooking Enstitüsü kıdemli araştırmacısı olan Hill, New York Times’ta yayınlanan ‘Bunun olacağını biliyorduk’ başlıklı makalesinde, ABD’nin politikalarını ve Rusya lideri Putin’i değerlendirdi.
BUSH’A TARİHİ SÖZ
Hill, yazısına, Putin’in Romanya’nın Bükreş kentinde Nisan 2008’de düzenlenen NATO zirvesinde Başkan Bush’a söylediği sözü hatırlatarak başladı: “George, Ukrayna’nın bir ülke bile olmadığını anlamalısın. Topraklarının bir kısmı Doğu Avrupa’da ve büyük kısmı bize verildi.”
Hill, Putin’in, NATO’nun Ukrayna ve Gürcistan’ın son tahlilde ittifaka katılacağını açıklamasına öfkeli olduğunu, ancak bu açıklamanın aslında Avrupalı NATO üyelerinin endişelerini gidermek için yapıldığını, zira Ukrayna’nın NATO üyeliği için bir takvim olmadığını vurguladı. O günlerde Bush’a verdikleri brifinglerde, “Putin’in Ukrayna ve Gürcistan’ı NATO’ya yaklaştırma adımlarını ‘kışkırtma’ olarak göreceği” uyarısı yaptıklarını belirten Hill, “Ama uyarılarımıza kulak verilmedi” diye yazdı.
Bunun üzerine Rusya’nın 4 ay içinde, Ağustos 2008’de Gürcistan’ı işgal ettiğini, bunun Ukrayna’ya yüksek sesle verilmiş bir net mesaj olduğunu yazan Hill, ancak Ukrayna’nın 2014’te Avrupa Birliği ile bir ortaklık anlaşması imzalamak istediğini, Moskova’nın da buna karşılık Kırım Yarımadası’nı ilhak ettiğini ve Donbas bölgesini -bölgedeki Rus kökenlilerle- kontrol altına aldığını hatırlattı. Hill, Batı’nın Rusya’nın her iki adımına karşı tepkilerinin etkisiz olmasının Putin’i cesaretlendirdiğini vurguladı.
Hill, daha da ötesine geçerek, Putin’in artık sadece Ukrayna’ya NATO kapısını kapatmayı değil, “ABD’yi Avrupa’dan tahliye etmek” istediğini yazdı.
20 yıldan fazla süredir gözlemlerine dayanarak Putin’in ‘tarihsel yıldönümlerine takıntılı’ olduğuna işaret eden Hill, Aralık 2021’in Rusya’nın Avrupa’daki hakim konumunu kaybettiği Sovyetler Birliği’nin dağılmasının 30. yıldönümü olduğuna işaret etti ve “Putin, 1990’larda Rusya’nın yuttuğu acı ilacı şimdi ABD’ye tattırmak istiyor” dedi.
ÇATLAKTAN YARARLANDI
Hill’e göre, ABD, Rusya’nın yurt içinde ve dışında zor durumda olduğuna; NATO’nun da ABD’nin uzantısı olduğuna inanıyor; Rusya da aynı şekilde, ABD’nin zayıf olduğuna, Avrupalı müttefiklerle ittifak içinde çatlaklar olduğuna inanıyor. Ve iki taraf da kendini avantajlı görüyor. Putin, buna dayanarak, Ukrayna’nın NATO’ya üye olmayacağına, NATO’nun Avrupa sınırlarından çekileceğine dair garantiler istiyor. Amerikalılar ne yapacaklarına, Putin’i Ukrayna’da nasıl caydıracaklarına kafa yorarken, Putin ABD’nin Avrupa’daki konumuna meydan okuyor, Japonya’daki üsleri ve Asya-Pasifik bölgesindeki rolünü sorguluyor, ABD’nin arka bahçesi Küba ve Venezüella’ya füze göndermeyi ima ediyor.
Putin’i ‘zorlayıcı teşvik ustası’ olarak niteleyen Hill, “Kazanabileceği bir kriz üretiyor. ABD’yi istediği yerde tutuyor. Duruşları ve tehditleri Avrupa güvenlik tartışmalarında gündemi belirledi ve tüm dikkatimizi çekti. Başkan Biden’ın aksine seçimlerden veya anketlerden endişeli değil. Şu anda, tüm işaretler Putin’in ABD’yi bu oyuna kilitleyeceğini, Ukrayna’dan daha fazla parça alacağını, NATO ve AB’deki tüm çatlaklardan yararlanacağını gösteriyor” ifadesini kullandı.
KRİZ BM’YE TAŞINMALI
Hill, buna karşı ABD’nin diplomatik tepkiye odaklanmasını, Avrupalı müttefikleri ve Ukrayna ile birlikte bu konuyu Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi’ne getirmesini, Putin’e küresel direnişle karşı karşıya kalacağını göstermesini önerdi. Hill, “Aksi halde bu, ABD’nin Avrupa’daki askeri varlığının sonunun başlangıcı da olabilir” dedi.