”Eğer Draghi seçilirse İtalya tarihinde ilk kez bir Başbakan, Cumhurbaşkanı olacak”
Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın görev süresinin 3 Şubat’ta sona erecek olması sebebiyle gözler, yeni cumhurbaşkanını belirlemek için bugün başlayacak oylama maratonuna çevrildi.
Parlamentonun üst kanadı Cumhuriyet Senatosu üyesi 315 senatör ve 6 ömür boyu senatör, alt kanat Temsilciler Meclisi’ne üye 630 milletvekili ile 20 idari bölgeden gelen 58 temsilcinin katılımıyla oluşan 1009 üyeli “Büyük Seçici Meclis”in bugünkü ilk oturumu öncesinde yeni cumhurbaşkanının kim olacağına dair belirsizlik hakim.
Söz konusu belirsizliğin temel nedenlerinden biri, Büyük Seçici Meclis’te merkez sağ ve merkez solun sandalye sayısının denk olması. Bu durum, yeni cumhurbaşkanı için tarafların uzlaşmasını şart koşuyor.
Seçime dair belirsizliğe yol açan bir diğer konu ise adı sıkça bu makam için geçen Başbakan Mario Draghi’nin durumu. Draghi’nin cumhurbaşkanı seçilmesi, sağ, sol ve merkezden farklı yelpazedeki 6 büyük partinin bir araya gelmesiyle kurulan koalisyon hükümetinin, 2023’teki genel seçimlere bir yıl kala son bulması anlamına gelecek. Hassas dengedeki Draghi Hükümeti’nin koalisyon ortaklarının aday belirlemeye yönelik istişareleri sürüyor.
Hafta sonunu yoğun istişarelerle geçiren partiler henüz bir isimde uzlaşamadığı için bugünkü ilk tur oylamada delegelerin boş oy atması bekleniyor.
Roma’nın önde gelen yüksek öğrenim kurumlarından LUISS Üniversitesinden Anayasa Hukuku Profesörü Giovanni Piccirilli ve Siyasi Kurumlar Tarihi Profesörü Lorenzo Castellani, cumhurbaşkanı seçim sürecindeki muhtemel senaryoları, AA muhabirine değerlendirdi.
Piccirilli, İtalya’da cumhurbaşkanlığının bir tören makamı olmadığını, parlamento feshinden başbakan atamaya kadar önemli görevleri bulunduğuna dikkati çekerek devlet açısından pek çok açıdan özel bir dönemden geçtiklerini, oylama başlamadan önce bir aday üzerinde çoğunluk göremediklerini söyledi.
– “EĞER DRAGHİ SEÇİLİRSE İTALYA TARİHİNDE İLK KEZ BİR BAŞBAKAN, CUMHURBAŞKANI OLACAK”
Başbakan Draghi’nin adının cumhurbaşkanı adayı olarak anılmasına değinen Piccirilli, “Kendisi hem en olası hem de en zor adaylardan. En olası aday çünkü parlamentoda büyük çoğunluğun desteğine sahip, prestijli biri, cumhurbaşkanı seçilmek için yeterli sayısı olabilir. Aynı zamanda en zor aday iki nedenden ötürü. İlki, Draghi Cumhurbaşkanı olursa kendisinden sonra başbakan olacak isim üzerinde de bir anlaşmaya varılmış olması gerekiyor. İkinci olarak, eğer Draghi seçilirse İtalya tarihinde ilk kez bir Başbakan, Cumhurbaşkanı olacak. Bunun da nasıl olacağına dair bir formül gerekiyor.” diye konuştu.
Piccirilli, Draghi’nin cumhurbaşkanı olması halinde, şu anki Draghi Hükümeti’nin bir benzerinin Draghi olmadan kurmanın zor olduğunu kaydetti.
Seçimlerde konuşulan bir diğer senaryonun ise mevcut Cumhurbaşkanı Mattarella’nın bir kez daha seçilmesi olduğunu aktaran Piccirilli, ancak Mattarella’nın bunu istemediğini, sadece parlamento isterse bunun bir ihtimal gerçekleşebileceğini anlattı.
Bir diğer senaryonun ise Draghi’nin gelecek yıla kadar başbakan kalması olduğunu anlatan Piccirilli, şöyle devam etti:
“Bunun iki nedeni var. İlki, AB’den alınan ulusal toparlanma planının uygulanması aşamasındayız ki bu program hükümetin devamını istiyor. Bir kriz, kesinti, İtalya’nın AB’ye taahhütlerini zora sokar. İkincisi ise gelecek yıl genel seçim var. Bu, partileri hem Mattarella’ya hem de Draghi’ye bulundukları yerlerde kalmayı önermeye itebilir, bir nevi cumhurbaşkanlığı seçimini gelecek yıla ertelemek isteyebilirler. Belki de bu şekilde Draghi seçilebilir. Mattarella da bir yıldan fazla süre kalır, seçimlere götürür sonra istifa eder ve yerini Draghi alır. Bu senaryolardan bir tanesi.”
Piccirilli, kendisinin de bu senaryoyu daha olası gördüğünü sözlerine ekledi.
– “BU DÖNEM DRAGHİ’NİN DÖNEMİ”
Prof. Giovanni Piccirilli, cumhurbaşkanlığı seçiminin Avrupa Birliği açısından bakıldığında ilginç bir zamana denk geldiğine işaret ederek “Avrupa Konseyinde büyük değişimlerin yaşandığı bir zamandayız. Angela Merkel, kısa süre önce gitti. Macron da seçimlere gidiyor ki oldukça zor bir seçim olacak. Bu dönem Draghi’nin dönemi. Daha önce hiç olmamıştı: Yeni Almanya Şansölyesi’nin ilk iş olarak çıkıp Roma’ya gelmesi tesadüf değil. Genelde yeni İtalya Başbakanı, Berlin’e gider. Bunun nedeni Draghi’dir. Gerçekten belirsiz bir senaryo. Bu cumhurbaşkanlığı seçiminde, kimin seçileceği konusu gerçek bir bilmece. Ama her şekilde İtalya’nın geleceği için belirleyici bir an.” şeklinde konuştu.
– PROF. CASTELLANİ: “DRAGHİ ÜZERİNDE BİR ANLAŞMA OLUP OLMADIĞINI YAKINDA ANLAYACAĞIZ”
İtalya’da cumhurbaşkanlığının, son 30 yılda siyasette daha merkezi ve güçlü konuma geldiğine dikkati çeken Siyasi Kurumlar Tarihi Profesörü Lorenzo Castellani de “Ender şekilde bu sefer cumhurbaşkanı seçimlerinin kaderi hükümetin kaderiyle bağlantılı. Bu, tamamen seçilme olasılığı yüksek Draghi gibi bir figürün olmasından kaynaklanıyor.” dedi.
Muhtemel üç senaryodan söz eden Castellani, şunları kaydetti:
“Şu an en olası gözüken senaryo, bir anlaşma dahilinde Draghi’nin cumhurbaşkanı seçilmesi ve bu yasama dönemine başka bir hükümetle devam edilmesi. Bir diğer senaryo ise hükümeti oluşturan aynı çoğunluk partileri, Draghi değil de merkez sağ ve merkez solun anlaşmasıyla herkesin benimsediği başka bir ismi bulması olur. Ama ne merkez sağın ne merkez solun parlamentoda yeterli çoğunluğu var şu anda. Eğer tüm bu olasılıklar çöker, partiler arasında bir anlaşma olmaz ve kimse bulunamazsa, mevcut Cumhurbaşkanı Mattarella’nın ikinci dönem için seçilme olasılığı ortaya çıkar. Bu da bir isim bulma konusunda yaşanan kaosu aşmak için zaman kazandırır ve Mattarella ikinci dönem için seçilir.”
“Koalisyon partileri Draghi konusunda anlaşabilir mi” sorusuna Castellani, “Draghi üzerinde bir anlaşma olup olmadığını yakında anlayacağız. Tabii ki bu, hükümet üzerinde anlaşma gerektiriyor ancak bu son anda ortaya çıkabilecek bir şey değil. Diğer yandan, bu olmazsa o zaman seçim süresi uzayabilir. Cumhurbaşkanlığına uygun ve farklı partilerin benimsediği birini bulmak için daha fazla zaman ayırmak gerekir.” yanıtını verdi.
Castellani, İtalya’da 2022’nin büyük siyasi reformların ya da geniş kapsamlı programların uygulamaya konulmasının seçimlerin yaklaşması sebebiyle zor olduğuna dikkati çekerek “Draghi’nin cumhurbaşkanı olması, özellikle uluslararası ilişkiler, AB ile ilişkiler bakımından da daha uzun süreli garanti sunabilir. İtalya biraz da bunu seçecek. Draghi, ya başbakanlıkta kalıp 6 ay daha reformlarının uygulamasını ilerletecek ya da 7 yıllığına cumhurbaşkanlığına gidecek ama daha az belirleyici rolde olacak buna karşın 7 yıl boyunca bir garanti sunacak.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Mattarella’nın yeniden seçilmesi ve gelecek yılki genel seçimlerin ardından istifa etmesi senaryosunda ise Draghi’nin seçilip seçilmeyeceğini bilmediklerini ifade eden Castellani, “Draghi, cumhurbaşkanı olmak için uygunluğunu gösterdi. Öngörülemez gelişmeleri beklemektense kendisini sağlama almanın daha iyi olduğunu biliyor.” şeklinde konuştu.
İtalya’da 13. cumhurbaşkanını belirlemek üzere parlamenterler ve bölge yöneticilerinden oluşan 1009 üyeli “Büyük Seçici Meclis”, ilk tur oylamasını bugün yapacak.
Cumhurbaşkanı seçilebilmek için ilk üç turda 1009 üyeli meclisin 3’te 2’sinin desteğine yani 672 oya ulaşmak gerekiyor. İlk 3 turda adayların yeterli oyu alamaması halinde, 4. turdan itibaren salt çoğunluk aranacak. Bu tur ve sonrasında 505 oya ulaşan aday, ülkede 7 yıllığına cumhurbaşkanlığı görevini üstlenecek.