Yaptığı açıklamalar ve önerdiği tedavi prosedürleriyle bilim dünyasında eleştirilen İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Profesörü Canan Karatay, hastası Ceyhun Ülker‘in böbreklerini kaybetmesi ve kalıcı engellilik hali oluşmasına neden olmakla suçlanıyor. Meslekten menedilmesi talep edilen Karatay, 9 Ocak’ta hâkim karşısına çıkacak. Dava öncesi harekete geçen Harvard Tıp Fakültesi’nde Kardiyoloji Uzmanı olan Dr. Ozan Ünlü, “Karatay Mağdurları Platformu” kurdu.
Prof. Dr. Karatay ve platform hakkınd Hürriyet’ten Fulya Soybaş‘a konuşan Ünlü, Platformu kurmasının altındaki nedenlere dair şunları söyledi:
“Karatay, neredeyse her programda, kolesterol ilaçlarının bırakılması gerektiğini, işe yaramadığını söylüyor. Halbuki dünyada 250, Türkiye’de 165 şahıstan biri ailesel hiperkolesterolemi (AH) hastası ve erken yaşlarda hayatlarını kaybetme ihtimalleri var. 80 milyonluk bir ülkede TV’ye çıkıp, bu kadar sık görülen ve vefatla sonuçlanabilecek bir hastalık için ‘İlacı bırakın!’ demek en az 500 bin hastanın hayatına kastetmek ya da hayatlarından binlerce yıl götürmek demektir. Bu beni dehşete düşürdü.”
“Malpraktise girer”
Ünlü, bu telaffuzların yargı makamlarınca “ifade özgürlüğü” olarak kabul edilmesini yanlış bulduğunu söz ederek şunları söyledi:
“Arada ince bir çizgi var. Mevzuyu dillendiren doktorsa, söyledikleri, onu dinleyenler tarafından ‘tavsiye’ olarak uygulanabiliyor. Meğer tıbbın temeli hastadır. Genelleme yapılmaz. ‘Meyve yiyin’, ‘Egzersiz yapın’ üzere kolay tavsiyeler verirken bile, ‘Doktorunuza danışın!’ demek gerekirken, Karatay’ın ‘Aşı yaptırmayın’, ‘Şu ilaçları çöpe atın’ üzere sözleri bol keseden kullanması, tabip sorumluluğu almaması büyük ezalar yaratabilir, ki yaratıyor da. Tavsiyeleri hastalara ziyan vermeye ve şikayetler de yargıya taşınmaya başlamışsa o vakit bu, malpraktise (mesleki hata) girer.
“Yargı yolunun açık olduğu konusunda farkındalık yaratmak…”
Bana çok kişi ulaştı. Çekinen çok da insan var. Karatay ile bir alıp veremediğim yok, hedefim hengame etmek de değil. Bugüne kadar ‘tavsiyeleri’ nedeni ile ziyan gören insanları bir ortaya getirmek, yargı yolunun açık olduğu konusunda farkındalık yaratmak, ayrıyeten toplumun geri kalanını da onun tavsiyelerine harfiyen uyanların acı deneyimleri ışığında bilgilendirmek hedefim.”
Yazının tamamı için .
(Hürriyet)
|
Kuantum bilgisayarlar tüm şifreleri kırabilir mi? – Prof. Zafer Gedik anlatıyor
|
