Sözcü yazarı Serpil Yılmaz, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 30 Aralık 2021 tarihinde İTÜ Arı Teknokent Proje Geliştirme Planlama A.Ş. aleyhine açtığı “şirketin tasfiyesi” davasını değerlendirdiği bugünkü yazısında, “Mustafa Varank, Türkiye’nin bir numaralı “teknokentini” kapattıran bakan olarak tarihe geçmeye gönüllü” eleştirisi yaptı.
“225 ileri teknoloji ve 80 akademik firmaya, 800’den fazla start-up’a ev sahipliği yapan İstanbul’un ilk Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TGB) olarak 2002 yılında kurulan Arı Teknokent firmalarından bugüne kadar 866 milyon dolarlık ihracat gerçekleşti.
Aynı dönemde 29 milyar TL de ciro elde edildi” bilgisini paylaşan Yılmaz, yazısında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi Başkanı Nevzat Boztaş’ın Arı 2 binası yatırımına dayanan karara itiraz gerekçelerine yer verdi:
? Feshe dayanak yapılan bu işlem, 2004 yılında, yani dava tarihinden 17 yıl önce yapılmış. Şirket, kuruluşundan buyana davacı Bakanlığın gözetim ve denetimi altındadır.
? İşlemin, Bakanlığın bilgisi dahilinde olduğunun kabulu? gerekir. İşlemin u?zerinden 17 yıl geçtikten sonra bu işlemin fesih sebebi olarak kabulu? mu?mku?n değildir.
Kaldı ki 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun 5. maddesinin 6. fıkrası uyarınca yönetici şirket (davalı şirket), Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TGB) içinde planlama ve projeleri yapmak, gerekli altyapı ve u?styapı faaliyetlerini yerine getirmekle yu?ku?mlu?du?r.
? Bu yasal du?zenlemeye göre, davalı şirketin yerine getirmekle yu?ku?mlu? olduğu inşaat işi için finansman sağlamak zorundadır. Bilirkişi raporundaki tespitlere göre davalı şirket, 2004 yılındaki mali durumu itibarıyla bankalardan yu?ksek miktarda kredi temin edebilecek mali bu?nyeye sahip değildir. Bu durumda, amaçlarını yerine getirmek u?zere TTGV’den finansman temin etmek zorunda olduğunun kabulu? gerekir.
? Teftiş raporunda ve bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar, bu kredinin banka veya diğer finans kuruluşlarından sağlanmış olması ihtimaline dayanmaktadır.
? Oysa, teknik olarak tespit edildiği u?zere, davalı şirketin bu finansmanı banka veya diğer finans kuruluşlarından sağlama imkânı zaten yoktur. Bu durumda, bilirkişi raporundaki hesaplamaların gerçekleşmesi mu?mku?n olmayan bir ihtimal u?zerinden yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu konudaki bilirkişi tespitlerine bu nedenle itibar edilmesi mu?mku?n olmamalıdır.
? Davalı şirketin salt pahalı bir finansman kullanmış olması da TGB’lerin kuruluş amacına aykırı faaliyet olarak değerlendirilemez.
? 4691 sayılı Kanun’un 1. maddesindeki tanıma göre, TGB’lerin kurulmasının amacı; u?niversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile u?retim sektöru?nu?n işbirliğini bağlamak, u?lke sanayiinin uluslararası rekabet edebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması maksadıyla teknolojik bilgi u?retmek, teknoloji yoğun u?retim ve girişimciliği desteklemek ve yu?ksek ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin u?lkeye girişini hızlandıracak teknolojik altyapıyı sağlamaktır.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.