Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar, ülkenin dış siyaset gündemini SÖZCÜ’ye değerlendirdi:
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, genel olarak öngörülebilir, istikrarlı, makul, mantıklı ve dengeli siyaset izlediklerini belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanı’na ve Kur’an-ı Kerim’e karşı iğrenç hücumlar yapılıyor. Bizim hudut uçlarımıza dokunuyorlar” dedi. Akar, ülkenin sıcak dış siyaset gündemini SÖZCÜ’ye kıymetlendirdi: “ABD’nin, Avrupa’nın bizimle alakalı hesapları son derece sübjektif. Suriye, Irak hududunu bekleyen, Akdeniz’de, Ege’de, Karadeniz’de güvenliği sağlayan biziz. Bizim yaptıklarımız kendi güvenliğimiz yanında tıpkı vakitte Avrupa’nın istikrarı ve güvenliği için. Bunları görmeleri lazım.
Bakan Akar, Azerbaycan Savunma Bakanı Orgeneral Zakir Hasanov, Gürcistan Savunma Bakanı Juansher Burchuladze ile takip ettiği tatbikatta komandoların ve arama kurtarma timlerinin teçhizatlarını inceledi.
Genel olarak bizim siyasetimiz öngörülebilir, istikrarlı, makul, mantıklı ve dengeli; tercihlerimiz açık ve net. Bu istikamette ilerliyoruz. Bunun en hoş örneği İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik süreci. Madrid’de memorandum metnine imza atmadılar mı? Söz kelime konuşuldu, imzayı attılar. Biz yalnızca bu imzanın gereğinin yapılmasını istiyoruz. Memorandumun gereğini yapmadıkları üzere Türkiye’ye, 71 yıllık NATO üyesi Türkiye’nin Sayın Cumhurbaşkanı’na ve milyarlarca insanın inancının sembolü Kur’an-ı Kerim’e karşı iğrenç ataklar yapılıyor. Bu nasıl mantık, bu nasıl kanun? Bizim hudut uçlarımıza dokunuyorlar. Avrupa’nın bize yaptığı bu: masanın altından bize tekme atmaya çalışıyorlar.
SAVAŞ GÜÇ VE ÖLÜMCÜL: Hiçbir ordunun maksadı savaşmak olmamalı. Savaş güç ve ölümcül bir şey. Güçlü, kuvvetli olacaksın, hakkını, hukukunu koruyacaksın, caydırıcı olacaksın ki sana ziyan vermeye cüret edemesinler. Tüm sıkıntı bu. Onun için de her vakit hazır olmalısınız. Bunun yolu da eğitim ve tatbikat.
37 BİN 550 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ: Teröristlerin akınlarının, katliamlarının akabinde Tahlil Süreci’nin bitmesiyle 24 Temmuz 2015’ten itibaren bugüne kadar 37 bin 550 terörist etkisiz hale getirildi. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar da bu çaba artan şiddet ve tempoda, azim ve kararlılıkla devam edecek. Bu süreçte teröristlerin “Girilemez, ulaşılamaz” dediği İkiyaka Dağları, Oramar Zirve, Dağlıca bölgelerine girildi. Daha sonra teröristlerin ilçe merkezlerinde kazdıkları çukurlar temizlendi, hain darbe teşebbüsüne karşın bir ay sonra Fırat Kalkanı, gerisinden Zeytin Kolu, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı harekatları yapıldı, Pençe serisi operasyonlar başlatıldı ve devam ediyor.
TÜRKLER- KÜRTLER KARDEŞ: Terörle ağır çaba devam ederken, bilhassa dış basında iftira, bühtanlar var: “Türkiye’nin Kürtlere karşı operasyonu” deniliyor. Bu zinhar palavra, iftira. Bu türlü bir şey yok. Etnik, dini, mezhepsel bir kümeye karşı bir operasyonumuz asla olmaz, olamaz. Bizim tek maksadımız teröristler. Türkler-Kürtler kardeş, tek yumruk, tek yürek diyoruz. 85 milyon bir ve beraberiz. Ülkemizin bekası, milletimizin refahı için daima bir arada çalışıyoruz. Bununla ilgili iftiraları şuurlu olarak ortaya atıyorlar. Türkler-Kürtler kardeş dedikçe kimileri rahatsız oluyor.
Akar’a, sahra hizmet bölüğündeki seyyar fırında pişirilen ekmeklerden ikram edildi.
GÜVENLİK DEVLET SIKINTISI: Birlikler kuvvet ve komuta yapısından oluşur, bunlar birbirinden ayrılmaz. Mehmetçiğin bu başarılı faaliyetleri sırasında komuta kademesi kimdi? Sayın Cumhurbaşkanımız, Milli Savunma Bakanı olarak biz ve Sayın Genelkurmay Başkanımız. Komuta heyeti dediğin bu. Artık komuta kademesine yönelik birtakım tezviratta bulunuyorlar. İnsaf! Savunma ve güvenlik devlet, millet sıkıntısı günlük polemiklerin haricinde tutulmalı. Ordu ve komuta kademesi de buna dahil. Bizim uğraştığımız bahisler tüm ülkenin, milletin güvenliği için. Silahlı kuvvetleri günlük hususlara, polemiklere sokmamak gerekiyor. Bunu görmek, anlamak lazım. İkide bir “Hudutlar kevgire döndü” diyorlar. Ayıptır, günahtır yapmayın bunu.
IRAK SONU DENETİM ALTINDA: Hudutlarımızın güvenliği hudutlarımızın ötesinden sağlanıyor. Irak hududumuz 384 km uzunluğunda. Bunun 302 km’si operasyonlarla büsbütün denetim altına alındı. Kalan 82 km’lik kısım coğrafik olarak düz olduğundan zati sorun yok. Yakında Irak Savunma Bakanı Türkiye’ye ziyarete geliyor. Terörle gayret hususlarını görüşeceğiz.
SURİYE’DE TOPLANTILARA DEVAM: Suriye’nin topraklarının takriben üçte biri teröristlerin denetiminde. Biz bu teröristlerle uğraşıyoruz, siz de bunlarla uğraşın diyoruz onlara. Biz Suriye’den çıktık diyelim teröristleri kim durduracak, göçü kim önleyecek orada? Bekamızı ihtimallere bırakamayız. Suriye-Rusya-Türkiye üçlü toplantısının devamı kapsamında bu ay içinde Savunma Bakanlıklarından ve istihbarattan teknik heyet toplanacak. Bu diyaloğu devam ettirecekler.
ABD’YE YPG ELEŞTİRİSİ: Suriye ile temasa geçiyoruz, kimileri ayağa kalkıyor, “Vay nasıl olur konuşursunuz.” Sen ise terör örgütü olarak tanıdığın bir yapının uzantısıyla görüşüyorsun. 40 bin vatandaşımızı öldüren teröristlerle berabersin. Bu türlü bir şey olur mu? Siz 10 bin km’den gelip “Bu bizim beka meselemiz, Afganistan’da terörü kaynağında yok etmek istiyoruz” diyorsunuz. Biz burnumuzun tabanındaki terör faaliyetlerine, teröristlere nasıl bigâne kalabiliriz? Bu nasıl bir çelişki? Temennimiz, dileğimiz aklıselimin hakim olması, muhataplarımızın gerçekleri görüp Türkiye’nin hak ve hukukunu teslim etmeleri.
ERMENİSTAN’A DAVET: Can gardaşımız Azerbaycan ile kardeşliğimiz tek yumruk, tek yürek olarak devam edecek. Azerbaycan yalnız değil. Zengezur koridoru ve oradan geçecek demir ve kara yolları bölge için ekonomik ve toplumsal hayat ile güvenlik bakımından çok değerli. Ermenistan tarafından da Sn. Aliyev’in, Sn. Cumhurbaşkanımızın uzattığı barış elinin tutulması değerli. Oburlarının tesirinde kalarak birtakım hayallere kapılmanın manası yok. Gerçekleri görelim. Makul kaidelerde mutabakatımızı yapalım, barışı, huzuru istikrarı sağlayalım, rahat, huzur içinde yaşayalım. Ermenistan’a bu fırsatı değerlendirin diyoruz.
Eskiden tabancalarımız bile yurt dışından satın alınıyordu. Artık ise hafif silahların tamamını üretiyor, bunları ihraç ediyoruz. Gemi tasarlıyor, inşa ediyor, ihraç ediyoruz. İHA/SİHA/TİHA, Kızılelma. Obüsler, füzeler, Atak helikopterleri hepsini üretiyoruz. “Yerli motor” ne oldu diyorlar. Yapacağız. Ulusal bir sıkıntı bu. Çatlasalar da patlasalar da motoru da uçağı da yapacağız, tankı da yapacağız Kızılelma’yı da uçuracağız. Zira cin şişeden çıktı.
Akar, milletlerarası müsabakada birinci olan arama kurtarma köpeği Sıla’yı sevdi…
Yunanistan hayaller aleminde, kendi halkına kastediyor
Yunanistan hayaller âleminde kendi halkının refahına kastedecek hareketlerde bulunuyor. Para harcıyor, angajmanlara, taahhütlere giriyorlar. Halkın esasen makus olan refahına daha da ziyan veriyorlar. Yaklaşık 500 milyar avro borcu olan bir ülkeden bahsediyoruz. Hala kendine nazaran bir silahlanma sevdasında, İttifaklar peşinde. Sen NATO üyesi ülkesin. Niçin diğer ittifaklar peşinde koşuyorsun? Yunanistan ahlaksız halde bizi “yeni Osmanlıcılık, revizyonistlik ve yayılmacı politikalar” yürütmekle suçluyor. Yunanistan bunu yaparak neyin üstünü örtmeye çalışıyor? Megali İdea’nın. Biz ise sağduyulu bir devlet anlayışıyla diyalog için efor harcıyoruz, Yunanistan Savunma Bakanı yarın gelse karşılamaya hazırım, yarın davet etse gitmeye de hazırım. Maksadımız “üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil”.
Yunanistan içinde büyük skandallar var. Dinleme skandallarından yolsuzluklara kadar. Seçim de yaklaştı. Tek devayı Türk düşmanlığında görüyorlar. Aklıselim sahibi birtakım Yunan politikler, emekli general/ amiraller ve akademisyen ile vatandaşlar bizim dediklerimizi kabul etmeye başladı.