Diyarbakır’ın Dicle İlçesi’nin kırsal köylerinden taşımalı eğitimle ilçedeki okullarda tahsil gören birinci ve ortaokul öğrencilerinin açlığa terk edildiği bu görünüm yürekleri sızlattı.
Milli Eğitim Bakanlığı her yıl yeni eğitim ve öğretim yılında çocukların günlük alması gereken protein ve vitamin gereksiniminin karşılanması için kişi başı iaşe bedeli hesaplayarak ulusal eğitim müdürlüklerine çocukların yemek gereksiniminin karşılanması için ödenek gönderiyor.
ÇOCUKLAR İÇİN GELEN PARAYLA OYUN SALONU YAPMIŞLAR
Bazı ilçe ulusal eğitim müdürlükleri yemek işini öğretmenevleri aracılığıyla, kimilerinin da mesleksel teknik liselerin mutfağında kalite standartları dışında eksik gramajla yaptıkları öğrenildi.
Dicle İlçe Ulusal Eğitim Müdürlüğü’nün, bakanlığın öğrenciler için gönderdiği günlük istihkakın yüzde 60’ını kullanıp geri kalan yüzde 40’ını kasada biriktirip öğretmenevinin tadilatı, oyun salonu, bahçeye çardak ve kamelya üzere gaye dışı işlerde kullanarak çocukları gün uzunluğu açlığa mahkûm ettiği ortaya çıktı.
Çocukların günlük protein gereksiniminin karşılanması için 20 ila 80 gram ortasında et yemeleri ve C vitamini muhtaçlığının karşılanması için meyve alımını bakanlık mecburî kılıyor.
Dicle Milli Eğitim Müdürlüğü bakanlığın genelgesine karşın öğrenci başı 0,05 gram et ile yemeği öğretmenevinde hijyen kuralları hiçe sayılarak, sıhhatsiz ortamlarda kalite standardı dışında yetersiz materyalle yaptığı bildirildi.
ÇOCUKLARA ETLİ SULU YEMEK DİYE SALÇALI SU YEDİRİYORLAR
Kuru fasulye ve nohut yemeği diye çocuklara yedirilen yemeğin içinde et ve kuru bakliyatın olmadığı bu imgeler yürek burktu.
Çocuklara etli sulu yemek diye hiçbir besin ve vitamin kıymeti içermeyen salçalı su yedirildiği gözlendi.
Yoğurtlu cacık diye verilen yoğurt oranı düşük, su oranı yüksek ayranın içinde salatalık olması gerekirken, birkaç nane yaprağı olması da gözlerden kaçmadı.
Bakanlık şartnamesine nazaran, kullanılmasına gereken etin 6’da 1’inin, kuru bakliyatın da 3’te 1’inin kullanılarak çocukların aç bırakıldığı öğrenildi.
Gönderilen ödeneğin yüzde 40’ının kasada biriktirilip öğretmenevinin tefrişat işlerine harcanması kurum içinde rahatsızlık yarattı.
Taşımalı eğitimle ilçeye gelen çocukların istikrarlı ve kâfi beslenemedikleri için sınıftaki ders anlatımlarında algıda yetersizlik sorunu yaşadıkları bildirildi.
SIK SIK HASTALANIP RAPOR ALIYORLAR
Bakanlığın belirlediği günlük protein ve B12 vitamin muhtaçlığını alamadıkları için uzunlukları bodur kalan, yaşıtlarına nazaran fizikî gelişimleri geriden takip edilen çocukların bu nedenle bağışıklık sistemlerinin zayıfladığı ve daima hastalanarak rapor aldıkları tabir edildi.
Okula sistemli gelemedikleri için eğitim ve tahsil hakkından da geri kaldıkları kaydedildi. Köylerden taşımalı eğimle ilçeye gelen miniklerin tek sıraya dizildiği, hijyen kurallarının hiçe sayıldığı ortamda elinde kepçe olan bir bayanın çocuklara salçalı su doldurduğu tek sıra halindeki manzaraları ise yürekleri sızlattı.
GIDA MÜHENDİSİ CİMER’E İHBARDA BULUNDU
Vicdanları sızlatan olayla ilgili Dicle Öğretmenevi’nde 2023-2024 eğitim ve öğretim periyodunda Besin Mühendisi olarak çalışan bir kişi de CİMER’e şikâyette bulundu.
Gıda Mühendisi, çocukların hak edişlerinin diğer işlerde kullanılmasına ve çocukların proteinsiz bırakılmasına karşı çıktığı için iş akdinin feshedildiğini belirterek, “Geceleri beni uyutmayan, vicdan azabı yaşadığım bu olayla ilgili çalıştığım periyotta tekraren Öğretmenevi Müdürü Osman Özkan’ı uyardım. Buna karşın öğrencilere düşük proteinli vitamin kıymetinin altında yemekler yedirildi. İnceleme yapıldığı taktirde açıkça görülecektir ki kullanılan gereçler asla çocukların muhtaçlık duyduğu güce sahip değildir. Günlük kişi başına düşen et ölçüsünün çok altında çocuklara etli yemek verildiği kesilen et faturalarından anlaşılacaktır. Yemeklerin uygun olmayan ekipmanlarla gönderimi sağlanmaktadır. Sıhhat açısından uygun olmayan kova ve plastik kaplarda yoğurtlar gönderilmektedir. Ay sonu geldiğinde okuldaki yemek yiyen öğrenci sayısı değil, evvelce belirlenmiş kişi sayısı hak edişe yazılıyordu. Bu konu satın alınan ekmek sayısı ile hak edişe yazılan sayının incelenmesiyle görülebilir. Ay sonunda Öğretmenevi Müdürü Osman Özkan tarafından okul müdürleri aranarak yemek sayılarının neden az yazıldığı ile ilgili hesap soruluyor. Daha evvel kurumla iş yapan esnafların ödenekleri aylarca bekletilip, yakın gördükleri esnaflarla iş yaparak piyasa araştırması yapılmadan bu bireylere haksız menfaat sağlanıyor. ‘İlçeyi ben yönetiyorum, istediğimi yaparım’ özgüveniyle Osman Özkan’ın bu usulsüzlüklere karşı çıktığım için kurumdan tasfiye edildim. ‘Diyetisyen getireceğiz’ denilerek işime son verildi. Çocuklara yapılan yemek zulmünü görüp bu duruma sessiz kalmak, onların işlediği suça ortak olmak manasına gelmektedir. Öğrencilerin yemeğinin çalınması bir besin mühendisi olarak bende ağır travma tesiri yarattı. Aylarca ruhsal takviye aldım. Çocukların boğazından geçecek olan bir lokmaya göz dikilen bu usulsüzlüklerin önüne geçilmesini istiyorum. Devletimizin geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza sahip çıkaracağına olan inancım tamdır” dedi.
RUTUBETLİ, HAREŞE VE FARELERİN KOL GEZDİĞİ BODRUM
Ergani İlçesi’nde de emsal durumun kelam konusu olduğu öğrenildi. Öğretmen evi binasının hemen altındaki nemli, rutubetli, havasız, haşere ve farelerin kol gezdiği bodrum katında hijyen kurallarından uzak yemek imalatı yapıldığı belirlendi.
Buraya da gelen ödeneğin Ergani Öğretmenevi Müdürü Mehmet Ali Barut tarafından çocukların günlük yemek iaşesinin ve 80 gramlık et hakkının 0,05 grama düşürülerek öğrencilerin hakkı olan yemek ödeneğinin maksat dışı kullanıldığı tabir edildi.
Şimdi gözler Ulusal Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın bu olayla ilgili idari taraftan başlatılması beklenen soruşturmasına çevrildi.
