Dairenin kararına nazaran, 2015’te Çanakkale’deki bir küme sistemsiz göçmen, yasa dışı yollardan Yunanistan’a gitmek için göçmen kaçakçılarıyla anlaştı. Belirlenen günde denize açılacakları yere gelen göçmenler, denizin dalgalı olması nedeniyle sanıklardan birine ilişkin olan otelin 109 numaralı odasına, kayıtları yapılmadan başka sanık tarafından yerleştirildi.
Kolluk kuvvetleri, ihbar üzerine gittikleri otel odasında sistemsiz göçmenler, bot motorları, lastik botlar, akaryakıt bidonları, bot şişirme pompaları ve can yelekleriyle karşılaştı.
Toplanan kanıtlar ışığında haklarında “göçmen kaçakçılığı” hatasından dava açılan 2 sanık, Ayvacık Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandı ve mahkemece beraatlerine karar verildi. Savcılık tarafından karara yapılan itiraz üzerine belge Yargıtay’a geldi.
Temyiz istemini görüşen Yargıtay 4. Ceza Dairesi, lokal mahkemenin kararının bozulmasına hükmetti.
Dairenin kararında, “Denizin dalgalı olması nedeniyle otele yerleştirilip, deniz ve hava koşulları güzelleşinceye kadar göçmenleri barındırmaları halinde gerçekleşen hareketlerin atılı cürmü oluşturacağı gözetilmeden, yerinde olmayan ve yetersiz münasebet ile sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi kanuna karşıttır.” tabirleri kullanıldı.
10 BİN GÜN PARA CEZASI
Göçmen kaçakçılığı kabahatine ait Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 79’uncu hususunda, bu cürmü işleyenlere 3 yıldan 8 yıla kadar mahpus ve 10 bin güne kadar isimli para cezası verilmesi öngörülüyor.
Aynı hususta ayrıyeten, “Suç, teşebbüs etabında kalmış olsa dahi, tamamlanmış üzere cezaya hükmolunur” sözü yer alıyor.
Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde ise verilecek cezanın yarısına kadar arttırılacağı belirtiliyor. AA