İki karşıt taraf bir araya geldi! Dibeybe ittifaklarını yeniden düzenliyor
Libya’da 24 Aralık’ta yapılması planlanan seçimlerin ertelenmesinden önce Başağa ve Hafter’in de aralarında bulunduğu 7 aday, paradokslarla dolu aynı zamanda tarihi olarak nitelendirilebilecek bir toplantıda bir araya geldi.
Başağa ile Hafter, 2014-2015 ve 2019-2020 yıllarında Trablus ve çevresinde yaşanan şiddetli çatışmaların iki karşıt tarafıydı.
Libya’da batı bölgesinin “güçlü adamı” olarak tanınan Başağa ile doğu bölgesinin “güçlü adamı” olarak bilinen Hafter’i seçimlere üç gün kala, 2014’ten bu yana ilk kez bir araya getiren şeyin ne olduğuna ilişkin kafalarda soru işaretleri oluştu.
Gelişmeler, ülkede seçimlerin ertelenmesiyle ittifakları gözden geçirme sürecine girildiği şeklinde yorumlandı.
– 24 Aralık sonrasında ne olacak?
Başkanlık seçimi adaylarından Abdulmecid Seyfunnasr “24 Aralık sonrasında ne olacak?” sorusunun cevabını Bingazi toplantısının ardından yaptığı açıklamada verdi. Seyfunnasr, “Siyasi yol haritasına göre, mevcut tüm organların görev süresi üç gün sonra (24 Aralık) sona eriyor.” ifadesini kullandı.
Seyfunnasr açıklamasında ayrıca, 24 Aralık sonrasında “hiçbir şekilde bir esneme ve ertelemenin kabul edilemez” olduğunu vurguladı.
“Mevcut organlar”dan kastedilen Hafter’in etkisi altındaki Temsilciler Meclisi (TM) veya Libya Devlet Yüksek Konseyi değil. Açıklamada daha çok Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) ve Muhammed el-Menfi liderliğindeki Başkanlık Konseyi hedef alınıyor.
Başağa ve Hafter’in görüşmesinin temel amacı 24 Aralık sonrasında olacakların hazırlığını yapmak, yeni bir hükümetin kurulması, tabii Dibeybe tarafından yönetilmeyen bir hükümet ve Başkanlık Konseyi üyelerinin değişmesiyle yaklaşan seçimlerin yol haritasının belirlenmesiydi.
Başağa, daha önce yayımladığı bir videoda UBH’nin meşruiyetinin 23 Aralık gece yarısını bir dakika geçince sona ereceğini söyledi. Bu da Başağa ve Hafter’in UBH’nin görev süresinin bir dakika dahi uzatılmasını kabul etmeyecekleri anlamına geliyordu.
Bingazi toplantısında dikkati çeken nokta ise Hafter ile Başağa arasında siyasi ara buluculuk yapan, başkanlık seçimlerinin bir diğer adayı ve TM Başkanı Akile Salih’in toplantıda bulunmamasıydı.
Öyle görülüyor ki Başağa ve Hafter görüşmesi çok hızlı gelişti ve telefon veya gizli bir görüşme yerine de açıktan ve yüz yüze görüşmeyi tercih ettiler. Bu durum ise karşılaştıkları rakibin (Dibeybe) gücü göz önünde bulundurulduğunda ittifaka dönüşebilecek olan bu koordinasyonun önemini yansıtıyor.
Başağa daha önce de başbakanlığa aday olmuştu ancak yarışı Dibeybe kazanmıştı. Şimdi mevcut Başbakan’ı ekarte etme çabasında başarılı olursa ismi yeni kurulacak hükümetin başkanlığı için geçiyor.
– Başağa Kahire’ye gitti
Başağa, ayrıca Hafter ve diğer 5 başkan adayı ile Bingazi’de yaptığı toplantı ile yetinmedi. 24 Aralık sonrası dönem için açıklamadığı planına uluslararası ve bölgesel destek bulmak için Mısır İstihbarat Başkanı Abbas Kamil ile görüşmek için Kahire’ye gitti.
Kamil ile Başağa’nın görüşmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi’nin Kahire’de bir araya gelmesinden bir gün sonra gerçekleşti.
Mısır yönetimi, doğudaki müttefikinin (Hafter’in) Misrata Tugayları ile ittifak dışında Libya’yı kontrol edemeyeceğine kanaat getirdikten sonra, takipçilerinin Mısır’dan çok Türkiye’ye yakın gördükleri Dibeybe’den kurtulmak için Hafter ile Misrata’nın güçlü adamı (Başağa) arasındaki ittifakı kolaylaştırarak Libya’daki çıkarlarını güvence altına almaya çalışıyor.
Ancak Başağa, Hafter ile yakınlaştığı için batı bölgesinde, özellikle memleketi Misrata ve buradaki güçlü silahlı tugaylarda popülaritesini ve nüfuzunu kaybetme riskiyle karşı karşıya. Zira Misrata Tugayları komutanlarından Tahir Garbiyye, Libya Panorama televizyona yaptığı açıklamada, “Misrata Tugayları, ileri gelenleri, Askeri Şura, şehit oğulları ve şehit anneleri hepimiz bir kelime söyledik: Suçlu Halife Hafter ile herhangi bir el sıkışmaya karşıyız.” ifadelerini kullandı.
– Dibeybe ittifaklarını yeniden düzenliyor
Dibeybe, parlamento seçimlerinin ertelendiğini duyurduktan sonra çarşamba günü, görevi vekaleten devrettiği yardımcısı Ramazan Ebu Necah’tan görevi tekrar alarak başbakanlık vazifesine döndü. Dibeybe’nin başbakanlık görevine geri dönmesi kendisini iktidardan uzaklaştırmak isteyen rakipleriyle yüzleşme isteğini yansıtan bir hareket olarak algılandı.
Dibeybe kararlı bir şekilde, “Libya’yı bir daha başıboş bırakmayacağım ve ülkem için sorumluluklarımı üstlenmeye devam edeceğim. Şahsen bana karşı komplolar kuruluyor.” dedi.
Bu da demek oluyor ki, bir tarafta Dibeybe, diğer tarafta Başağa, Hafter ve TM Başkanlığının bulunduğu bir siyasi çatışma var. Bu durum rakipler bir anlaşmaya varamazlarsa Trablus’ta askeri çatışmalara dönüşebilir.
Başağa’nın Bingazi’de Hafter ile tokalaşırken çekilmiş bir fotoğrafına karşılık sosyal medyada Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, Dibeybe ve ikisinin arasında Hafter milislerini Trablus’a saldırdıklarında mağlup eden Öfke Volkanı Operasyonu Sözcüsü Muhammed Kununu’nun bulunduğu bir fotoğraf paylaşıldı.
Dibeybe, Kununu ve Mişri’nin söz konusu fotoğrafı, 20 Aralık’ta Misrata’da, Sirte şehrinin terör örgütü DEAŞ’tan kurtarılmasının beşinci yıl dönümü kutlamalarında çekilmişti.
Yerel basına göre, Başkanlık Konseyinin emriyle açıklama yapması yasaklanan Kununu’nun böylece nisan ayından bu yana ilk kez medya karşısına çıkması dikkati çekti.
Kununu’nun yeniden ortaya çıkması, Hafter milislerine bir ima niteliğinde ve Trablus’a yönelik olası bir askeri hareketlilik karşısında Öfke Volkanı Operasyonu’na bağlı taburların savaş cephelerine döneceği anlamını taşıyor.
Bu fotoğrafın önemi ise; Başağa, Hafter ve TM ittifakı karşısında Başbakan Dibeybe (Yürütme), Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Mişri (Yasama) ve Öfke Volkanı Operasyonu (Askeri otorite) arasındaki yeni bir ittifakı yansıtmasından kaynaklanıyor.
Eğer Hafter milisleri ve Başağa’ya bağlı birlikler Dibeybe’yi devirmek için zora başvurursa, o zaman Dibeybe Hafter’in 2019’daki saldırısına yanıt veren Misrata Tugayları’nın büyük bir kısmı ile batı bölgesindeki tugaylara güvenebilir.
Taraflar tutumlarında ısrar ederse ülkeye yeni bir geçiş dönemine sokacak, bölünme sahnesi ile meşruiyet krizini yeniden canlandıracak olan ve bir ay süreyle ertelenen seçimlerin aylarca yapılamayacağı bir sürece girilebilir.