ALEM Dergisi’nin kaliteli ve zengin içerikleri 360 ekranlarında “ALEM PLUS”la izleyicisiyle buluşmaya devam ediyor. Her Pazar akşamı 19.45’te 360 ekranlarında yayınlanan “ALEM PLUS” programının son bölümüne Güzide Duran Aksoy röportajı damga vurdu.
Bir dönem podyumların en aranan modeliyken evlenerek Amerika’ya yerleşen ve iki çocuk annesi olan Güzide Duran Aksoy, yıllar sonra sessizliğini “ALEM PLUS” için bozdu.
ALEM Dergisi’nin kapak çekimi için Bodrum’da bir araya gelen Güzide Duran Aksoy ve başarılı fotoğraf sanatçısı Nihat Odabaşı, “ALEM PLUS” izleyenleri için çok özel bir röportaj gerçekleştirdi.
İşte o röportajın detayları…
1.90’ların sonu ve 2000’lerin başında podyumların en aranan ismiydiniz… Evlenip Amerika’ya yerleştikten sonra podyumlardan uzak kaldınız ama hala en iyi modeller arasında en üst sıralarda isminiz geçiyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Güzide Duran Aksoy: Çok seviyorum mesleğimi ve bu benim ruhumdan gelen bir meslek diye düşünüyorum. İçimde yaşayan bir meslekti zaten en başından beri. Çok sevdiğime bağlıyorum.
2.Kameranın karşısında olmak size ne hissettiriyor?
Güzide Duran Aksoy: Başka bir Güzide oluyorum, enerjik hissediyorum. Bu çok kelimelerle anlatılacak bir şey değil aslında, bunu gerçekten yaşayan bilir.
3.Siz güzel yaş alan kadınlardansınız. Bunun için özel bir çabanız var mı yoksa bu genetik bir miras mı?
Güzide Duran Aksoy: Çok klişe olacak belki ama tabii ki bakımla da alakalı bir şey. Spor yapmak, beslenmeye dikkat etmek, hayata pozitif bakmaya bağlıyorum. Tabii genetik faktörler de var anne ve babadan gelen. Biraz da kendime bakmayı çok seviyorum. Spor yapmayı, sağlıklı beslenmeyi onunla çok alakası olduğunu düşünüyorum. Bir de tabiİ çocukların bana verdiği bir enerji var, hayat enerjisi onun da bana çok iyi geldiğini düşünüyorum.
4.Anne olmak size neler kattı… Daha önceki Güzide ile anne Güzide arasında farklar var mı?
Güzide Duran Aksoy: Daha önceki Güzide; yalnız, bekar… yani daha çok işiyle haşır neşir olan bir Güzide’ydi. Şimdi daha çok çocuklarıyla haşır neşir olan bir Güzide var. Her şeyden önce sabırlı olmak diye bir şeyi öğreniyorsunuz çocuk olunca. Onların olması bana ekstra bir enerji ve bambaşka pozitif bir şey katıyor. Anne olmak çok güzel bir duygu, onu kelimelerle anlatamayacağım. Hep şükrediyorum, her gün kalktığımda bunun için şükrediyorum.
5.Bugünkü Güzide, mesleğe yeni başlayan, Mıss Turkey yarışmasına hazırlanan Güzide’ye neler söylerdi, hangi tecrübelerini paylaşır ve neyi farklı yapmasını isterdi?
Güzide Duran Aksoy: Çok şey söylerdim çünkü tecrübeler hatta bazen keşkeler de dedirtebiliyor. Ama yaşadığım hiçbir şeyden dolayı pişman değilim. Her yaşadığım şeyin bana çok güzel şeyler kattığını düşünüyorum. Çok güzel, mükemmel insanlarla tanıştırdığını düşünüyorum. Nihat Odabaşı gibi bir insan hayatıma girdi, onunla çalıştım. Meslek hayatımda bence bir model olarak benim için inanılmaz bir şey, bu konuda çok şanslıyım bence. Her modele nasip olacak bir şey değil bu. Yani hani geriye baktığımda pişmanlık duyduğum bir şey var mı? Hayır asla yok ama biraz daha çok çalışabilir miydim onu düşünüyorum zaman zaman. Çok emek verebilir miydim mesela, yurt dışında Amerika’da bunun için daha çok zaman ayırır mıydım bazen düşündüm evet.
6.Selin ve Emir, ilerde annelerinin izinden gidip model olmak isterlerse onlara vereceğiniz tavsiyeler neler olur?
Güzide Duran Aksoy: Ben hep söylüyorum mutlular ise her zaman arkalarında destekçisi olacağım bir anne olarak. Her iki evladımın da önemli olan onların gerçekten ne istediği, ne yapmak istedikleri. Modellik ise bu modellikte olabilir, ben kesinlikle modellik yapamazlar diye bir şey söyleyemem, zaten bu mesleği anneleri yapmış ve bundan çok keyif alarak çok isteyerek severek yapmış. Çocuklarım da eğer böyle bir tercihte bulunacaksa tabiİ ki bir anne olarak onlara destek olmak dışında hiçbir şey yapamam
7.Bu hayatta Güzide Duran’ı en çok ne korkutur?
Güzide Duran Aksoy: Herkes gibi çok sevdiğim insanları kaybetmek
8.Hayat, Güzide Duran’a nasıl bir öğretmen oldu ve ne öğretti?
Güzide Duran Aksoy: Beni sevenlerin ve sevdiklerimin hayatımda olduğu için şükretmeyi, özellikle şükretmeyi öğretti. Zaman çok kıymetli çünkü. İnsanın, sevdiği insanların yanında olması da çok kıymetli. Her anını doya doya yaşamak lazım, şükretmek lazım ve bundan keyif almak lazım
9.Nihat Odabaşı’nı sizin için özel yapan nedir?
Güzide Duran Aksoy: Nihat Odabaşı bence Türkiye’de gelmiş geçmiş tabii ki çok çok iyi fotoğrafçılar var çok değerli insanlar var bu mesleği yapan ama Nihat’ın zannediyorum farklı bir yeri var. Çünkü bizim çok benzer, ortak yönlerimiz de var diye de düşünüyorum. Çünkü kendisi de yurt dışında yaşadı Amerika ‘da çok çok celebrity isimlerle çalıştı .Bir kere insan olarak bence şu çok önemli; özellikle bu sektörde bu işte insanın değişmemesi o kadar önemli bir şey ki. Yani ben Nihat’ı tanıdığımda 18 yaşındaydım ve 18 yaşında tanıdığım Nihat’la şu an tanıdığım Nihat aynı. Aynı coşkuyla birbirimize sarılıyoruz, kaldığımız yerden devam edebiliyoruz. Yani bence Nihat çok özel biri, kalbi tamamen yüzüne yansıyan insanlardan biri, zor bulunur bir dost, onunla her arkadaş olan, her dost olan onun kıymetini bilmeli diyorum.
10.Nihat Odabaşı’na poz vermenin zorlukları var mı?
Güzide Duran Aksoy: Nihat Odabaşı’na poz vermek zaten başlı başına çok kolay bir iş değil. Mükemmel bir insan var ve mükemmeli arayan bir insan var. Dolayısı ile tabii biraz titreme oluyor, yani bir heyecan oluyor ama ben galiba onu çözdüm birazcık diye düşünüyorum. Nihat’ın tam olarak ne istediğini, neyden hoşlandığını biliyorum. Çok eskiden gelen çalışmamızdan ve dostluğumuzdan dolayı ama hala bugün bile heyecanlı mıydım evet çok heyecanlıydım. Uzun bir aradan sonra benim açımdan çok zor, extreme zor diyemem ama yeni başlayan bir model için bilemiyorum.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı