Derleyen: Can Şişman / Milliyet.com.tr – O gün Sevgililer Günü’ydü. ABD’nin Florida eyaletindeki Stoneman Douglas Lisesi öğrencileri, 14 Şubat’ı sakin bir şekilde geçiriyordu. Bir yandan derslerine giriyor, teneffüslerde ise bir araya gelip aralarında ilişkiler üzerine espriler yapıyordu. Kimse öğleden sonra okulda yaşanacakların farkında değildi. Öğleden sonraya kadar her şey olağan akışındaydı. Ne olduysa saat tam 14.19’da oldu. AR-15 tipi tüfekle okula giren bir genç, teneffüs nedeniyle bahçede olan liselilerin üzerine ateş açtı. Okuldaki hiçbir şey artık eskisi gibi olamayacaktı.
BİRÇOK PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞI VARDI
ABD’nin Florida eyaletinde yaşayan Nikolas Cruz, problemli bir çocukluk geçirmişti. Babası yıllar önce kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmişti. Annesi ise Cruz 17 yaşındayken zatürre nedeniyle hayatını kaybetmişti. Annesini ve babasını yakın aralıklarla kaybeden Cruz, aslında onların gerçek ebeveynleri olmadığını biliyordu.
Evlatlık olarak bu aileye verildiğini öğrenen Cruz, henüz 20 yaşına bile varmadan tekrar kimsesiz kalmıştı. Otizm, depresyon ve başka psikolojik rahatsızlıkları vardı. Yaşadığı kayıplar nedeniyle giderek daha da çok içine kapanmış, çevresindeki insanlardan tamamen kopmuştu. Adını tüm dünyaya duyuracak olan katliamı gerçekleştirdiğinde henüz 19 yaşındaydı.
SADECE BİR BUÇUK SAAT İÇİNDE YAKALANDI
Sakin adımlarla okula doğru yürüdü. Elinde AR-15 tipi bir tüfek vardı. Öğrencilerin bahçede olduğunu gördüğünde harekete geçti. Kimseye görünmeden elindeki tüfekle okula adımını attı. Saat 14.19’du. Bahçede toplanmış kalabalığa doğru soğukkanlı bir şekilde yürüdü. Onu fark edenlerin çığlık atması üzerine eylemini gerçekleştirmek üzere rastgele ateş açtı. Stoneman Douglas Lisesi öğrencileri büyük bir panik içinde Cruz’dan uzaklaşmaya çalışıyor, kan gölüne dönen okulda büyük bir can pazarı yaşanıyordu.
Gerçekleştirdiği eylemi günlerce tasarlayan Cruz hedefine ulaşmıştı. Yerde kanlar içinde kalan öğrencileri gördüğünde okulu terk etmesi gerektiğini düşündü. Hızlı adımlarla okulu terk etti. Koşarak bulunduğu bölgeden uzaklaşan Cruz bulunduğu bölgeye bir taksi çağırdı. Yolda gördüğü bir fast food restoranının önünde taksiden indi. Girdiği restoranda sakince yemeğini yedi. Restorandan çıktığında onu bir sürpriz bekliyordu. Etrafı polis ekipleri tarafından çevrilen Cruz, sadece bir buçuk saat içinde, saat 15.41’de yakalandı.
DEHŞETE DÜŞÜRECEK DETAYLAR
2018 yılında yaşanan Parkland Katliamı ABD’yi derinden sarstı. Ülke tarihindeki en büyük silahlı saldırılardan biri olan Parkland Katliamı’nın saldırganı Nikolas Cruz günlerce medyanın ilgi odağı oldu. Gerçekleştirdiği saldırı sonucunda 14’ü öğrenci olmak üzere toplam 17 kişi hayatını kaybetmiş, 14 kişi de olaydan yaralı olarak kurtulmuştu.
Birinci dereceden cinayetle yargılanan ve hakkındaki tüm suçlamaları kabul eden Cruz’un katliam gerçekleştirdiği okulda daha önce öğrenci olduğu bilgisi polise iletildi, bu detay kısa zaman içinde basına da yansıdı. 2018’den beri cezaevinde kalan Cruz, bu süre içinde kaldığı hücrede pek çok çizim yaptı. Üstelik bu çizimler arasında görenleri dehşete düşürecek detaylar da vardı.
YAZDIKLARI VE ÇİZDİKLERİ KAN DONDURDU
Tam 4 yıldır cezaevinde tutulan Cruz’un yargılanma süreci devam ederken geçtiğimiz günlerde basına yansıyan bazı detaylar ABD’yi ayağa kaldırdı. İdam ya da müebbet hapis cezası almasına kesin gözüyle bakılan Cruz’un 4 yıldır yaptığı çizimler, Florida’daki mahkeme jürisine iletildi. ‘Bebek yüzlü katil’ hakkında karar vermek üzere toplanan jüri üyeleri, Cruz’un yaptığı çizimler karşısında dehşete düştü.
Tam 33 sayfadan oluşan karalama ve notlarda Cruz’un sıklıkla liseye yaptığı katliamı resmettiği ortaya çıktı. Notlarda ayrıca Cruz’un el yazısıyla, “Yaşamak istemiyorum“, “Şeytan benim tek tanrım“, “Her şeyden ve herkesten nefret ediyorum“, “Hayatta olmayı hiç istemedim. Umarım ölürüm ve bir daha uyanmam” gibi cümleler yazdığı, pentagram ve şeytani yüz gibi şekiller çizdiği not edildi.
KANIYLA DUVARLARA ÇİZDİ
Mahkeme jürisine iletilen ve kısa zamanda basına yansıyan notlardaki en tüyler ürperten detay ise şu anda 23 yaşında olan Cruz’un hapishane duvarlarına yaptığı çizimler oldu. Kendine zarar vererek kanını akıtan Cruz’un hapishane duvarlarına kendi kanıyla ‘şeytanın sayısı’ olarak bilinen ‘666’ sayısını yazmaya çalıştığı da ortaya çıktı. Cruz’un avukatları, jüriye ulaşan notların onun akıl hastalığına sahip olduğunu ve çizimlerin Cruz’un yaşadığı psikolojik problemleri net bir şekilde ortaya koyduğunu savundu.
4 yıl önceki katliamda çocuklarını kaybeden acılı aileler ise Cruz’un en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini söyleyerek sık sık eylemlerde bulunuyor. Amerikan medyasına yansıyan haberlerde Cruz’un sosyal medya hesaplarında yaptığı paylaşımlardan yola çıkılarak onun Florida Cumhuriyeti adlı beyaz ırkçı bir gruba üye olduğu ve Müslümanlar ile siyahi Amerikan vatandaşlarından özel olarak ‘nefret ettiği’ iddia edilmişti. İdam ya da müebbet hapis cezası alması beklenen Cruz’un alacağı cezanın önümüzdeki günlerde belli olması bekleniyor.