Türk sondaj gemisi Abdülhamid Han, 9 Ağustos Salı günü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenecek törenle Mersin’den ilk görev yerine doğru yola çıkacak.
38 metre uzunluğunda ve 42 metre genişliğindeki Abdülhamid Han gemisi, Fatih, Kanuni ve Yavuz’un ardından Türkiye’nin dördüncü sondaj gemisi olma niteliğini taşıyor.
Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri nedeniyle 2020 yazında Türkiye ile Yunanistan arasında askeri çatışma tehlikesine kadar tırmanan gerilimin tekrarlanması riski gündemde. Konu Yunanistan’da da yakından izleniyor. Kathimerini gazetesi, “Türk sondaj gemisi için üç olası rota” başlıklı haberinde, Abdülhamid Han sondaj gemisinin ne yöne doğru hareket edeceğine ilişkin Atina’da konuşulan senaryoları mercek altına aldı.
“Ankara gerilimi ne kadar tırmandıracağını belirleyecek”
Haberde, Ankara’nın gemi için belirlenecek güzergahla, “gerilimi ne seviyede tırmandıracağına ilişkin bir seçim yapacağı” belirtildi. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının (TPAO) genel faaliyet alanlarının “geniş çaplı keşiflerin yapıldığı yerler” olduğuna işaret eden gazete, en olası rotanın “28’inci meridyeninin doğusu, yaklaşık olarak Rodos’un güneyi, doğu açıkları ile Kıbrıs’ın kuzey ve batı açıklarına kadarki herhangi bir bölge” olabileceği değerlendirmesine yer verdi.
Atina’nın öngörülerine göre, sondaj çalışmalarının Türkiye’nin ya da Kuzey Kıbrıs’ın kıta sahanlığına dahil olan bir bölgede gerçekleştirilmesi en büyük olasılık. Buna göre, Kuzey Kıbrıs yönetimi TPAO’ya ruhsat verdiği takdirde, çalışmaların Kıbrıs adasının kuzeydoğu ucunu oluşturan Karpaz Yarımadası çevresindeki bölgeye yayılabileceği düşünülüyor.
Abdülhamid Han gemisinin, faaliyetlerine 28’inci meridyenin doğusunda, Rodos adasının güneyindeki bölgede başlaması ise, Atina’da değerlendirilen olası senaryolar arasında.
Kıbrıs’ın güneybatısı
Atina’nın masasındaki ikinci bir senaryoya göre ise, Ankara’nın sondaj çalışmalarını, adanın güneyini kontrol eden Kıbrıs Cumhuriyeti’nin münhasır ekonomik bölgesi içindeki bir alanda gerçekleştirmesi mümkün.
Bu durumda, Türkiye’nin 6 numaralı parselin kuzey kısmında sondaj çalışması yürütebileceği kaydediliyor. Söz konusu parselin güneyinde, Fransa’nın Total ve İtalya’nın Eni şirketleri, AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin verdiği yetki kapsamında faaliyet gösteriyor. Ayrıca 4, 5 ve 3 numaralı parseller de olasılıklar arasında sayılıyor.
“28’inci meridyenin batısı gerilimi tırmandırır”
Atina kulislerinde, yeni sondaj gemisinin, 28’inci meridyenin batısında, yani Yunanistan ile Mısır arasındaki sular veya Türkiye ve Libya arasında 2019’da imzalanan Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması’nda yer alan bölgelerde faaliyet yürütmesi pek olası görülmüyor.
Kathimerini‘nin haberinde, Doğu Akdeniz veya Ege Denizi’nde 28’inci meridyenin batısına geçilmesinin, Atina tarafından Türkiye’nin gerilimi tırmandırması olarak algılanacağı dile getiriliyor.
DW / BÜ,BK