Giresun Üniversitesi Ömer Halisdemir Konferans Salonunda gerçekleştirilen açılış töreninde konuşan Bakan Varank, Giresunu hak ettiği noktalara taşımak, ekonomik ve sosyal kalkınmasını hızlandırmak için gece gündüz demeden çalıştıklarını söyledi.
ÜLKEMİZİ KRİTİK TEKNOLOJİLERİN YALNIZCA PAZARI DEĞİL ÜRETİCİSİ YAPACAĞIZ
Türkiye’yi kritik teknolojilerin yalnızca pazarı değil, üreticisi yapacaklarını ifade eden Bakan Varank, “Bildiğiniz gibi bu yıl TEKNOFEST’i Samsun merkezli olarak Karadenizde düzenliyoruz. Festivalin ilk ayağında insansız su araçları sistemleri yarışması ve TÜBİTAK Araştırma Projeleri Yarışmalarını genç arkadaşlarımızla birlikte takip ettik. Kendi tasarlayıp ürettikleri teknoloji projeleriyle yarışan pırıl pırıl gençlerimizin heyecanına hep birlikte ortak olduk. Her biri çok başarılı bu gençler sayesinde ülkemizin geleceğinin çok daha parlak olduğuna biz yürekten inanıyoruz. Zaten milli teknoloji hamlesi vizyonuyla yürüttüğümüz tüm çalışmaların merkezine biz aslında gençlerimizi yerleştiriyoruz. Havacılıktan uzaya, savunma sanayinden elektrikli araçlara, yazılımdan yapay zekâya kadar birçok alanda yaptığımız atılımlara onlar öncülük edecek. Biz gençlere fırsat verildiğinde neler yapabileceğinin, neler başarabileceğinin bir sınırı olmadığına defalarca şahitlik ettik. Son dönemde ülkemizden çıkan TURKON’lar ya da milyar dolar değerlemeye sahip şirketler, ordumuza teslim ettiğimiz akıncı taarruzu insansız hava aracımız bu örneklerin sadece bir kaçı. Yakın zamanda inşallah teknoloji gerektiren her alanda bu örnekleri kat kat çoğaltacak, ülkemizi kritik teknolojilerin yalnızca pazarı değil üreticisi yapacağız. Bunu da Anadolu’dan aldığımız güçle başaracağız. Birileri Anadolunun, Karadenizin kadim kentlerine bilimsel faaliyetleri, teknolojik çalışmaları yakıştıramasa da, biz buradaki büyük potansiyelin farkındayız. Nasıl 103 yıl önce milli mücadele ateşi buralardan yakıldıysa, milli teknoloji hamlesi de yine bu topraklardan yeşerecek” diye konuştu.
GİRESUN EKONOMİSİNİN GÜCÜNE GÜÇ KATACAK
Açılışı gerçekleştirilen projelerin Giresun ekonomisinin gücüne güç katacağını belirten Bakan Varank, “Bölgesel kalkınma, Bakanlığımız himayesinde yürüyen bir politika alanı. Kalkınma ajansları ve bölge kalkınma idarelerimiz aracılığıyla bölgesel kalkınma alanında çok etkili yatırımlar yapıyoruz. Tüm illerimiz gibi Giresunda bu desteklerden ziyadesiyle faydalanıyor. Hatta Giresuna biraz da pozitif ayrımcılık yapıyoruz diyebiliriz rakamlara baktığımızda. DOKA ve DOKAP kuruldukları günden bu yana şehrimizin öncelikleri ve ihtiyaçları doğrultusunda önemli destekler sağladı, bundan sonra da bu desteklere devam edecek. İşte bugün bu kurumlarımızın destekleriyle hayata geçen tam 20 projenin resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. Projelerin yatırım tutarı yaklaşık 30 milyon lira ama bu rakamla karşılaştırdığımızda sahada bizzat vatandaşlarımıza değen projeler olduğu için çok verimli projelerden bahsediyoruz. Sokak sağlıklaştırılmasından üreten kadınlar kooperatifine, turizmden tarımsal üretime, ıslık dili kültürünün yaşatılmasından dokuma atölyelerine kadar birçok alanı ilgilendiren bu projelerimizi biz şehrimize kazandırdık” dedi.
BU TARİHİ BAŞARIYI BİR TEK BİZİM ÜLKEMİZDEKİ MUHALEFET GÖRMEZDEN GELİYOR
Konuşmasının devamında geçtiğimiz günlerde imzalanan tahıl anlaşmasına da değinen Bakan Varank, şunları söyledi:
Giresundayız, Karadenizdeyiz. Bu kıyıların hemen karşısında maalesef bir süredir devam eden bir savaş var. Rusya ile Ukrayna arasındaki bu savaşın getirdiği ölüm ve gözyaşlarının ağırlığı maalesef her geçen gün artıyor. Bunun yanında bu savaş pandemiyle sarsılan ve pandeminin etkilerini atlatmaya çalışan ekonomileri yeni çıkmazlara sürüklemiş, riskleri ve öngörülemezliği arttırmıştır. Ama en önemlisi Rusya-Ukrayna savaşı biliyorsunuz dünyayı bir gıda krizine doğru sürüklüyordu. Birçok ülke dünyanın tahıl ambarı Ukraynadan ithal ettikleri tahıllarla yıl boyunca nüfuslarını besliyor. Türkiye savaşın başından beri izlediği başarılı dış politika sayesinde savaşan iki tarafın güvenebileceği tek ülke olarak bu tahıl krizinde de tarihi bir rol oynadı. Geçtiğimiz cuma günü İstanbulda imzalanan tahıl koridoru antlaşması Türkiyenin ve sayın Cumhurbaşkanımızın başarılı dış politikasının bir sonucu olarak tüm dünyadan takdir görüyor. İmza töreninde BM Genel Sekreteri Guterres, Bu anlaşma Erdoğan sayesinde oldu diyerek, hakkını teslim ediyor. Ama gelin görün ki, tüm dünyanın alkışladığı, tüm dünyanın takdir ettiği bu tarihi başarıyı bir tek bizim ülkemizdeki muhalefet görmezden geliyor. Düşünün milyarlarca insanın aç kalmasına neden olacak bir kriz var, dünyada başka hiçbir ülkenin sergileyemeyeceği bir tutumla bu krizi sizin ülkeniz çözüme kavuşturmuş ama ülkenizdeki muhalefet bırakın memnun olmayı işe bir kulp takmak için de elinden geleni yapıyor. Bir tane vekil çıkmış; Bu anlaşma Montrönün eseridir diyor. Başka birisi çıkmış; meclis açıldığında Lozan Antlaşması’nın bayram ilan edilmesi için kanun teklifi vereceklerini söylüyor. Hayret ki ne hayret. Biliyorsunuz son dönemde hükümetimizin icraatlarını kendilerine mal etmeye çalışanlar oldu. Tüm dünyanın takdir ettiği tahıl anlaşmasını da kendilerine bu şekilde mal etmeye kalkmaları aslında tam bir kara mizah konusu. Ama tüm dünya şunu çok iyi biliyor ve diyor ki; İyi ki Türkiye var, iyi ki Erdoğan var. Maazallah bu savaş sırasında hasbel kader bu ülkenin yönetiminde başkaları olsaydı Türkiye böyle bir rol oynayıp, böyle küresel krizi çözme pozisyonunda olabilir miydi? Bence olamazdı. Emin olun bu sorunun cevabını uluslararası camia çok iyi biliyor. Ben inanıyorum ki milletimiz de çok iyi biliyor ve notunu da ona göre veriyor.
Bakan Varank, konuşmasının ardından protokol ile birlikte projelerin açılış kurdelesini kesti.