Bakan Soylu: Büyük devlet olabilmek köklü bir devlet geleneğiyle ilgilidir
Soylu, Türk İdareciler Günü dolayısıyla Türk İdareciler Derneği yönetimini kabulünde yaptığı konuşmada, dernek yönetimini ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, idarecilerin gününü kutladı.
Bugün aynı zamanda Çalışan Gazeteciler Günü olduğunu belirten Soylu, gazetecilerin de gününü kutladı.
Okullarda, doğal kaynakların ve jeopolitik konumun en büyük güç olduğunun öğretildiğini, oysa 21. yüzyılın tehditlerinin, bir başka gücünün daha olduğunu hatırlattığını ifade eden Soylu, şunları söyledi:
“Bu gücümüzü, sadece kendi başarılarımıza bakarak değil Avrupa başkentlerinde ve dünyanın başka noktalarında, başkalarının neleri yapamadığını görerek hatırladık. Avrupa başkentlerinde bir terör saldırısı olduğunda demokrasinin nasıl askıya alındığını gördük. Bize özgürlük ve hürriyet vazedenlerin kendileri bir sıkıntıyla karşı karşıya kaldıklarında neleri hiç düşünmeden teker teker kısıtladıklarını hep beraber müşahede ettik.
Salgın sürecinde gelişmiş ülkelerin bile nasıl maske korsanlığı yaptığını, marketlerin nasıl yağmalandığını, kamu düzeninin nasıl bozulduğunu gördük. Birkaç göçmen gemisi Avrupa kıyılarına ulaşınca hükümetlerin nasıl devrildiğini, nasıl siyasal istikrarsızlıkla karşı karşıya kalındığını, yönetim istikrarsızlığıyla karşı karşıya kalındığını, Avrupa Birliği hayalinin hep birlikte nasıl çatırdadığını gördük. Almanya gibi bizden çok daha zengin ülkelerin afetlerde nasıl yönetim zafiyeti yaşandığını gördük. Tüm bu göstergelerle hatırladık ki, büyük devlet olabilmek sadece para ve silahla ilgili değil esas itibarıyla bir yönetim kabiliyetiyle ve köklü bir devlet geleneğiyle ilgilidir. 21. yüzyılın bize hatırlattığı gücümüz, köklü devlet geleneğimiz. Bu geleneğin temsilcisi olan kurumlarımız, sizler gibi arkadaşlarımız ve insan kaynağımızdır.”
– “Tüm tedbirleri başarıyla uyguladık”
Bir afette, AFAD çatısı altında tüm süreçlerin organize olduğunu, aynı zamanda hemen birkaç vali veya kaymakamın orada görevlendirilerek kısa bir sürede düzeni sağladıklarını anlatan Soylu, Kovid-19 salgınındaki kısıtlama süreçlerinde valiler ve kaymakamlarla organize olduklarını ve tüm tedbirleri başarıyla uyguladıklarını kaydetti.
Soylu, Türkiye’ye yönelik terör tehditlerinin oluştuğu bölgelere Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından müdahale edildiğini, o bölgelerde normal hayat düzenine geçilmesi, hayatın olağan akışının sağlanabilmesi için kaymakamları ve valileri görevlendirerek kısa zamanda oralarda asayişi, huzuru, kamu düzenini tesis ettiklerini belirtti.
Mülkiye müfettişlerinin sadece evrak ve belge denetimiyle sınırlı kalmadıklarını, kurumlara deneyimleriyle rehberlik ettiklerini söyleyen Soylu, şöyle konuştu:
“Öte yandan Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına güçlü bir başlangıç yapabilmek için milletin kararıyla adım attığımız cumhurbaşkanlığı hükümet modeline de yine güçlü devlet geleneğimiz ve insan hazinemiz sayesinde hep birlikte geçiş yaptık. Dolayısıyla hem 21. yüzyılın güvenlik problemlerini yönetmede hem de geleceği şekillendirmede mülki idari kadrolarımız ve yöneticilerimizin çok önemli katkılarını gördük. Bu itibarla Türk idare sistemine, onun temsil olan sizlere bir kere daha müteşekkir olduğumuzu ifade etmek isterim.”
Devleti ele geçirmek, devleti felç etmek ve onu Batılı efendilerinin emrine sunmak isteyen FETÖ’nün pek çok sahada olduğu gibi bu alana da sızmak istediğini ifade eden Soylu, orada da gereğinin aynı şekilde yapıldığını bir zafiyete müsaade edilmediğini belirtti.
“Yaptığımız meslek, milletin, ülkemizin hizmetine amade olmaktır.” diyen Soylu, bu mesleği yüz akıyla ve sadakatle gerçekleştirenlerin bir onur ve şerefle karşı karşıya kaldığı gibi hiç hak etmedikleri saldırılarla da karşılaşabildiklerini dile getirdi.
Soylu, “Bize emanet edilen bu topraklar, bize emanet edilen bu büyük devlet ve bize emanet edilen milletimize hizmetkar olma anlayışı, bu topraklar var olduğu sürece devam edecektir. Zorluklara karşı mücadele edebilmek bizim en büyük sınavlarımızdır. Allah’a hamdolsun, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 21. asırda bu zorluklarla mücadele eden bir devlet kabiliyetine ve kapasitesine ulaşmış durumdayız.” değerlendirmesinde bulundu.
Herkesin yapacak çok işinin olduğunu ancak en önemli meselenin, Türkiye’nin gelecek idarecilerine güçlü bir Türkiye bırakmak olduğunu aktaran Soylu, “Gençlerimize zorlukları aşabilme kabiliyeti olan bir Türkiye’den, zorluklardan fırsat yakalayan ve o fırsatlarla birlikte ülkesini birkaç basamak daha sıçratan bir Türkiye bırakma gayreti içerisinde olduğumuzu ifade etmek isterim.” dedi.
İyiliklerde, sorun çözme anlayışında ve yönetme anlayışında örnek olma mecburiyetlerinin bulunduğunu dile getiren Soylu, bu mecburiyeti de geliştirmek zorunda olduklarını söyledi.
Soylu, vatandaşların işini kolaylaştırıcı önemli düzenlemelere imza attıklarını da belirterek, şunları kaydetti:
“İnancımız odur ki birçok yeniliği ve birçok gelişmeyi birbiri ardına milletimizin hayat standartlarının yükselmesi, devletin millete hizmetinin kolaylaşması ve özellikle özel sektörle rekabet edilen devlet hizmetlerinin kalitesinin ve standardının çok üst bir konuma gelmesi, devletin hizmet verdiği alanlarda itibarının sürekli olarak yükseldiği bir anlayışı hep beraber gerçekleştirebileceğimiz kanaatindeyim. Ortaya koyduğumuz bu önemli adımlar, hem geçtiğimiz yılların hem gelecek yılların bir müjdecisi olarak önümüzde durmaktadır. Değişime, gelişime ve gelişmeye açık, bunu milletine hizmetkarlıkta yansıtabilme kabiliyetine açık, 24 saatini milletine hizmet etmeye vakfetmeye adayan bir yönetim anlayışıyla devam etmek, bizim milletimize olan, devletimize olan, hatta bize bırakılan emanetlere olan sorumluluğumuzdur. Bu sorumluluğu hep beraber takip edeceğiz.”
Dönem dönem idarecilerin de birtakım tezviratlarla karşı karşıya kaldığını dile getiren Soylu, “Eskiden bunlara dedikodu denirdi, şimdi algı deniyor. Yani 21. yüzyıl, 20. yüzyıldan farklı bir şekilde dedikodu anlayışını algıya çevirmiş oldu. Herkesi de peşinden algı diye taşımaya çalışıyor. Gerçeğin yerini hiçbir dedikodu almaz. Çünkü gerçek, milletin, insanların önündedir.” diye konuştu.
– “Mülki idare amirlerimiz, devletin vatandaşa uzanan en önemli kolu”
Türk İdareciler Derneği Genel Başkanı Saffet Arıkan Bedük, İçişleri Bakanı Soylu’ya kabulü ve her türlü konularında yanlarında oldukları için teşekkür etti.
Mülki idare amirlerinin vatan, millet ve bayrak sevgisiyle dopdolu olarak gece gündüz kar kış demeden milletin hizmetinde görev yaptığını ve yapmaya devam ettiğini belirten Bedük, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mülki idare amirlerimiz, devletin vatandaşa uzanan en önemli kolu. Devletle vatandaş arasındaki bağı sağlayan, devletin himayekar hizmetlerini en iyi şekilde sunabilecek olan araç, en fazla mülki idare amirleridir. Mülki idare amirleri de valiler ve kaymakamlar da vatandaşlarımızın her türlü ihtiyaçlarını doğumundan ölümüne kadarki her safhada mutlaka yanında olmuşlardır. Kovid-19 ile mücadelede de koordinasyon ve iş birliğini sağlayan en önemli kuruluşlardan bir tanesi vali ve kaymakamlardır.”
Mülki idare amirlerinin sorunlarını da dile getiren Bedük, bir gazetede valilerin maaşının 29 bin lira olduğu yönünde haberin yer aldığını, bu maaşı alan bir valinin bulunmadığını belirtti.
Şu an bir valinin 22 bin lira civarında maaş aldığını dile getiren Bedük, gazetede yer alan ifadelerin doğruluğunun bulunmadığını söyledi.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü de kutlayan Bedük, “Mülki idare amirleri ile çalışan gazeteciler iç içe ve beraberler. Ben de bir Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak onlara da yuvalarında sağlıklar, görevlerinde ve işlerinde başarılar diliyorum.” dedi.
Kabulde, İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce de yer aldı.