T24 Sağlık
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emre Ocak, “İşitme kaybı sayısı olarak şunu çok âlâ biliyoruz ki; şu anda Türkiye’de her bin doğumda yaklaşık 2-3 çocuk işitme kayıplı doğuyor. Yani konjenital dediğimiz doğumsal sorunlardan açık orta en sık görüleni işitme kaybı” dedi.
Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen ‘Preklinik, Klinik ve İnovatif Yaklaşımlar: Multidisipliner Sempozyumu’ kapsamında Edirne’ye gelen Doç. Dr. Emre Ocak, iç kulak hastalıkları ve çocuklarda görülme sıklığına yönelik bilgi verdi. Doç. Dr. Ocak, dünya genelinde görülen en sık duyusal bozukluğun işitme kaybı olduğuna dikkat çekerek, “İç kulak hastalıkları, işitme kaybı ve istikrar bozukluklarıyla kendini gösteren hastalıklardır ve toplumda çok sık gözüken sorunlardır. Bilhassa, işitme kaybı yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada açık orta en çok görünen duyusal bozukluk olarak karşımıza çıkıyor. Şu anda tüm dünya nüfusuna baktığımızda yaklaşık 500-600 milyon beşerde işitme kaybı olduğunu biliyoruz ve her geçen gün bu sayının katlanarak arttığını biliyoruz” dedi.
“2-3 milyon şahısta işitme kaybı olduğunu kestirim ediyoruz”
Türkiye’de her bin doğumda yaklaşık 2-3 çocuğun işitme kaybıyla doğduğunu kaydeden Doç. Dr. Ocak, “Konjenital dediğimiz doğumsal sorunlardan açık orta en sık görüleni işitme kaybı. Bu yüzden birçok insan farkındadır. Bu işitme testinden birtakım çocuklar geçemez ve bu çocuklar sağır tanısı alır. İşitme kaybı nedeniyle çok süratli bir biçimde tedavi etmemiz gerekiyor. Sayı olarak verecek olursak, Türkiye’nin nüfusunu yaklaşık 85 milyon olarak var sayacak olursak, çabucak hemen 2-3 milyon bireyde işitme kaybı olduğunu varsayım ediyoruz” diye konuştu.
“Ne kadar erken teşhis edilirse o kadar başarılı oluruz”
Doç. Dr. Ocak, erken teşhisin ehemmiyetinin altını çizerek, “Tabii ki işitme kaybı her yaşta görülen bir durumdur. Bizim günlük hayatta en çok gördüğümüz yaşa bağlı işitme kayıplarıdır. Bunlar kadar hatta bundan daha da kıymetli olan bebeklik çağındaki işitme kayıpları. Zira bu çocukların işitme kayıpları gerçek bir formda tedavi edilmezse sağır ve dilsiz olarak hayatlarına devam etmek zorundalar. Bu ne kadar erken teşhis edilir ve ne kadar erken tedavi edilirse o kadar başarılı oluyoruz” dedi. (DHA)
|
Eserleri infial yaratan Sayna Soleimanpour: Ben neden bayan cinayetlerini güzelleyeyim? |
